240 tarihi yalı ve binada yangın riski var

240 tarihi yalı ve binada yangın riski var

İstanbul Boğazı’ndaki 240 tarihi yalı ve binada yüksek yangın riski var.

Türkiye Yangından Korunma Vakfı (TÜYAK), Yangından Korunma Derneği ve Sektörel Fuarcılık tarafından üçüncüsü bu yıl 14-15 Kasım 2013 tarihleri arasında düzenlenecek TÜYAK 2013 – Yangın ve Güvenlik Sempozyumu ve Sergisi öncesinde, Sempozyum Başkanı Abdurrahman Kılıç  “Tarihi Bina Yangınları ve Yüksek Yapıların Yangın Riski” konulu bir basın toplantısı düzenledi.

Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç özellikle İstanbul Boğazı’nın Anadolu Yakası’ndaki tarihi ahşap yalı ve binalarda yüksek yangın riski bulunduğunu, yüksek binalarda ise 2007 yılından sonra yapılan yüksek katlı binalarda yangın riski bulunduğunu açıkladı.

Türkiye Yangından Korunma Vakfı ile Yangından Korunma Derneği Onursal Başkanı ve TÜYAK 2013 Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç, The Marmara Taksim Hotel’de “Tarihi Bina Yangınları ve Yüksek Yapıların Yangın Riski” konulu bir basın toplantısı düzenledi.

Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç ahşap olan tarihi yapıların büyük çoğunluğunun ciddi yangın riski taşıdığını, her geçen gün zayıflayan ve yanıcılığı artan tarihi binaların yanarak yok olduğunu anlattı. Kılıç şöyle devam etti:

“Tarihi binalar yapım amacının dışında kullanılması cinayettir”

“Konut olarak yapılan sarayların, yalıların, amacına uygun önlemler alınmadan, Galatasaray Üniversitesi örneğinde olduğu gibi veya milli eğitim müdürlüğü binası gibi ofis olarak veya okul olarak kullanılmaktadır.

Bu tür binaların okul veya ofis olarak kullanılmalarının engellenmesi, elbette bunların otel yapılmaması ama  topluma açık olan müze, sanat merkezi, sergi salonu, konferans salonları gibi halka açık olan yangın riski düşük olan kullanım alanlarına dönüştürülmesi gerekir.

Ahşap binaların, boğaza sıfır odaların öğretim görevlilerinin çalışma odaları olması, yurt olarak kullanılması, müdür odaları ve lojman yapılması cinayettir.” dedi.

“Kamu binaları büyük yangın riski altında”


Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç tarihi yapıların öncelikle kullanım amacı değiştirilerek çağdaş yangın önleyici ve söndürücü tedbirler alınması gerektiğine, dikkat çekerek aksi takdirde her bina yanışında elektrikten yandı diyerek katil olarak elektrik suçlu gösterildiğini veya sabotaj denilerek sorumluktan kurtulmaya çalışıldığını belirtti.

Kılıç, “Binaları yakan, cinayeti işleyen elektrik değil, yeterli önlemi almayan ve binanın özelliklerine uygun kullandırmayan yetkililerdir. Yanan tarihi binaların tamamına yakını resmi  binalardır.

Bunun sebebi, bilgisizlik nedeniyle veya ayrılan bütçe nedeniyle kaliteli sistemler yaptırılmaması, bakım ve onarımlara yeterince önem verilmemesi, uzman personelin bulunmamasıdır.

Kamu binalarının dışında önemli yangın riski taşıyan binalar boğazda bulunan yalılardır. Tespitlerimize göre boğazda 240 ahşap yalı yangın açısından büyük risk taşımaktadır.” şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.