Barış Meclisi üyeleri Beyoğlu’nda bulunan Taksim Hill Otel’de Kürt sorunun çözümü ve barış sürecine destek vermek için “Barışa Omuz Veriyoruz Platformu” adı altında basın açıklaması yaptı. Toplam 104 kişinin destek verdiği Barış Meclisi üyelerine ilk açıklamayı Barış Meclisi sözcüsü Hakan Tahmaz yaptı.

Tahmaz; “ Metnimiz ne yapmak istediğimizi ve ne için bir araya geldiğimizi anlatmaya yetecektir. Oslo sürecinde masanın devrilmesinden sonra Türkiye Barış Meclisi ülkenin çeşitli yerlerinde defalarca bugün buraya gelmiş insanların çeşitli çoğunluğuna uygun bir biçimde, diyalog sürecinin ve sözün hüküm sürdüğü bir ortamın yaratılması için çaba harcanılmıştır” dedi.

Ardından Necmiye Alpay Barış Meclisinin ortak metnini okudu. Alpay; “ İmralı’da PKK lideri Abdullah Öcalan ile yürütülen görüşmeler, özlemini çektiğimiz barışın kapısını ciddi bir şekilde aralamıştır. Toplumun neredeyse bütün kesimlerinde farklı ölçülerde var olan güvensizliği, korkuyu, tedirginliği ve kaygıyı gidererek süreci ilerletmek, huzur ve güveni artıracaktır” dedi.

Basın açıklamasının ardından KONDA Genel Müdürü Bekir Ardar, Barış sürecine yönelik açılama yaptı. Ardar süreç ile ilgili; “Biliyoruz ki barışı hep beraber inşa etmemiz gerekmektedir. Çünkü konuştuğumuz mesele yalnızca, iki siyasi aktör yada üç siyasi aktör arasında problem olmaktan da ötedir. Dolayısıyla hep beraber, barış inşa etmeye ihtiyacımız var, bu da uzun bir barış süreci demektir” diye konuştu.

Profesör Dr. Turgut Arhanlı da barış süreci ile ilgili olarak “Barışın inşası meselesi, dolayısıyla barış istemediğimiz bir ilişki biçiminin sona ermesi, biçiminde tanımlanabilecek, bir hali ifade etmiyor bir çabayı ifade ediyor. Bu çabanın belli parametreleri var. O nedenle son çeyrek yüzyıldır, barışın inşası kavramı; barışın başlı başına yetersizliği karşısında konulacak diğer yan olay alanları veya alt yapıya ilişkin yerleri görmek bakımından özel bir ilgi ve çalışma gerektirir” şeklinde konuştu.

Yazar Tarık Ziya Ekinci ise “Bütün sorunlar ortadan kalkmadan evrensel barışın, toplumda yerleşmesi mümkün değildir. Ama önümüzde somut bir olay var, bu somut olay Türkiye’de savaşın son bulması, kanın durmasıdır. Ve hepimiz bunu özlüyoruz. Bu Türkiye’nin kazancı ve Türkiye halklarının kazancı olacak” dedi.