Tıp alanında her gün yeni bir gelişme yaşanırken, Akut Solunum Yetmezliği Sendromu (Severe Acute Respiratory Syndrome- SARS), 2003 yılından itibaren sağlığı tehdit ediyor. Çin’in güneyinde ortaya çıktıktan sonra 25’den fazla ülkeye yayılan SARS, grip gibi kolayca bulaşıyor.

SARS hastalığının dünyayı tehdit etmeye devam ettiğine işaret eden Özel Medline Aydın Hastanesi Başhekimi Dr. Serkan Kurnaz, SARS rahatsızlığının aniden başlayıp gelişen, öncelikle üst solunum yolları ve akciğerleri tutan bir enfeksiyon hastalığı olduğunu söyledi. Virüsün solunum yollarında yayılması ve başka birine bulaşması en kolay olan virüslerden biri olduğunu belirten Kurnaz, şöyle konuştu: “Virüs taşıyan kişi hapşırdığında veya öksürdüğünde, yakınındaki kişiler virüsü kapabilir. Ayrıca, virüs taşıyan kişinin tenine veya giysilerine değerseniz virüs zerreleri size geçebilir. Ayrıca hava yoluyla ve şu an için bilemediğimiz başka yollarla yayılabiliyor. Toplumu SARS virüsüne karşı korumanın en etkin yolu hastaların erken saptanması ve hastaneye yatırılmasıdır. Ayrıca, sağlık personelinin koruyucu maske, gözlük, eldiven, önlük, galoş gibi önlemler ile hasta yanına girmesi gerekir.”

SARS virüsünün diğer virüsler gibi klasik yöntemle tespit edilemediğine dikkat çeken Kurnaz, şunları söyledi: “Teşhis için hastalık belirtileri gösteren kişilerden boğaz sürüntüsü, balgam gibi örnekler alınması gerekir. Virüsler klasik mikroskobi ve kültür gibi yöntemlerle kolayca gösterilemediğinden moleküler tanı yöntemlerinin de kullanılması gerekebiliyor. Gribe benzer semptonları bulunan hastalığın belirtileri arasında; ateş, üşüme, baş ağrısı, halsizlik, burun tıkanıklığı, öksürük, nefes darlığı bulunuyor. Hastalığın semptomları virüs vücuda girdikten sonraki 2 ila 5 gün arasında gözükmeye başlar. Bazı durumlarda belirtilerin görülmesi 10 güne kadar uzayabiliyor.”

TEDAVİSİ BULUNAMADI
Hastalığın şu ana kadar net bir ilaç tedavisinin tespit edilemediğinin altını çizen Kurnaz, uyarılarını şöyle tamamladı: “SARS hastalığı için belirlenmiş net bir ilaç tedavisi yoktur. Bu yüzden hastalanan kişinin hastanede kalması gerekir. Verilebilecek ilaç çeşitleri arasında antibiyotikler, antiviral ilaçlar ve steroidler olabilir. Ayrıca, oksijen ve intravenöz sıvı takviyesi uygulanabilir.”