Adaylık sürecinde ilk olarak Şehr-i İstanbul Gazetesi’ne açıklamada bulunan Temiz, adaylık süreci ve Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi yapı hakkında şunları söyledi;

Deniz Baykal üzerinden CHP’ye yapılan operasyonun aynısının bir benzerini Devlet Bey sonrası MHP’ye yapmak isteyen bir ekip olduğunun inancındayız. Bu nedenle Milliyetçi Hareket Partisi’nin sahipsiz olmadığını göstermek için adaylığımızı açıkladık. En önemli ikinci sebebimiz ise MHP’yi geçmişte olduğu gibi Türkeş çizgisine çekebilmektir. Türkeş’in bıraktığı birçok miras yok edildi. Türkeş çizgisinde MHP’yi yeniden tesis etmek istiyoruz. Devlet Bey’in kişiliğine karşı her hangi bir tavrımız yok. İlkeli, dürüst bir insandır. Fakat Devlet Bey sonrası hesap yapan bir grup var, bunu engellemek için aday oluyoruz.

FOSİLLER BİRAZ GERİYE ÇEKİLSİN

DIŞARDAN BİR EL YÖNETİYOR

Geçmişte bu hareketin çilesini çekmiş, siyasetin içinde bulunmuş abilerimizde var. Mevcut yönetim geçmişte bu işin çilesini çekmiş insanların hepsini dışladı. Bugün MHP’nin genel yapısına baktığınızda yüzde 80’ni geçmişte bu partiyle alakası olmayan insanlardan oluşuyor. Geçmişte Anavatan, Doğru Yol Partisi’nde siyaset yapmış, geçmişi şaibeli birçok insan şu anda MHP’de siyaset yapıyor. Bana kalırsa dışardan bir el bu parti yönetimini şekillendiriyor. Mevcut genel başkanımızın inisiyatifi dışında olduğuna inanıyorum. Bu konu ile ilgili elimde donelerde var. Zamanı gelince açıklayacağız.

DEVLET BAHÇELİ CUMHURBAŞKANI OLMALI

Genel başkanımızın kişiliği konusunda eleştireceğim bir yönü yok. Ülkücü gelenekten aldığımız terbiye de bunu gerektiriyor. Milliyetçi hareketin bir eksen kayması içinde olduğu, meçhule doğru sürüklendiği ve genel başkanın buna engel olamadığı yönünde bir inancım var. Devlet Bey, her şeyden önce dürüst bir insan. Kendisi cumhurbaşkanlığını çok iyi yapar. Benim yüreğimden geçen, Devlet Bahçeli’nin Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olmasıdır.

LEVENT TEMİZ BAŞKAN OLURSA

Levent Temiz gelirse, Türkeş’in bize miras bıraktığı daha sonradan unutulmuş, terkedilmiş geleneklerimize geri döneceğiz. Rahmetli Alparslan Türkeş’in bize miras bıraktığı Erciyes Kurultayı vardı. Her yıl tüm dünyadan ülkücü, Türk milliyetçisi dava arkadaşlarımız orada bütünleşiyordu. Bu yasaklanmıştı. Yeniden bu geleneği devam ettireceğiz. Yine rahmetliden bize kalma güzel bir gelenek Türk dünyası kurultayları vardı. O da bu yönetim tarafından yasaklandı. Türk dünyası ile ilgili sıcak ilişkiler kurmak için yeniden canlandıracağız. 3 Mayıs Türkçülük Haftası’nın adı Milliyetçilik Haftası ilan edildi. Adı yine Türkçülük Haftası olarak kalacak. Türkiye’de birilerinin vermiş olduğu görevi ilan eden, şu anda gazetecilik sıfatıyla meydanlarda dolaşanların dediği gibi; Türkiye’yi, Türkçüler bölmez. Çünkü Türk milliyetçiliği ırkçı değildir, bütünleştiricidir. Biz öyle bir milletin çocuğuyuz ki, bizim genlerimizde ırkçılık olamaz. Türkün geninde öyle bir şey yok. Bu coğrafyada herkes kendini rahatça ifade edemezdi. MHP’nin yıllarca yönetiminde birçok Kürt kardeşimiz var.

Alparslan Türkeş’in bize bıraktığı en önemli emanetlerden bir tanesi ülkü ocaklarıydı. Emperyalist güçler bir tehdit olduğunun farkına vardı ki bir operasyon süreci başlattı ki refleksini yitirdi. Ülkü ocakları eğitim yeridir. Biz gelirsek, refleksleri bitirilen ülkü ocaklarını tavır koyabilen, refleks koyabilen bir hale getireceğiz.

MHP KÖKENLİLERİ KÜSTÜRDÜLER

Ne yazık ki MHP yönetimi, bu hareketin içinde yetişmiş çok değerli, ülke yönetimine, siyasete çok artı değerler katacak insanlarımızın hepsini kişisel hırsları yüzünden budadılar. Çoğu küskün hale geldi, bir kısmı da değişik siyasi partilere gittiler. Bizim dönemimizde bunlar bütünleşecek. Eski Türkeş çizgisinde birleşecek. Şu an ki mevcut yönetim, bunu bilinçli bir politikaymış gibi yaptı. Birçok beynimiz harcandı. Çoğu siyasi partide bu böyledir. Deniz beyden sonra CHP’de birçok değerli insanlar tırpanlandı.

TÜRKİYE’NİN KURTULUŞU İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ

MHP siyaset için siyaset yapmayacak. Türkiye’nin kurtuluşu, tam bağımsızlığı için mücadele edecek. Mustafa Kemal’in 19 Mayıs’ta Samsun’dan çıktığı bir vapur gibi olacak. Siyaseti, siyaset yapmak için yapmamalıdır. Memleket parçalanıyor, ülkemiz bölünüyor. Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk tartışılmaya başlandı.  

MHP içinde ki kuşatılmışlığı eğer yenersek, Türk’ün makus tarihini yeniden yeneceğiz. Türk milletini harekete geçirmek için MHP önemli bir merkez. İçerisinde ki kuşatmayı yararsak, Türk milletinin önü açılır. Bu emperyalistler ve içimizde ki yerli işbirlikçiler sokağa bile çıkamazlar. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yapısı ile oynayamazlar. Kurumlar içinde hata yapan insanlar olabilir, onların hepsi cezalandırılabilir. 28 Şubat’ı yapan Çevik Bir, cezalandırılsın. 28 Şubat’ta en çok zarar gören insanlar milliyetçiler oldu. Cemaatlerin, tarikatların önü açıldı. Kimse o tarihte içeri alınmadı. Bunlar toplumun gazını almak için yapılan şeyler. İki ihtiyarı yargılamakla 12 Eylül’ün hesabını soramazsınız. 12 Eylül anayasası ile iktidara geldiniz. Bunlar tribüne oynamaktır. Türk milleti yavaş yavaş bunun farkına varıyor. Bir operasyon başlatıyorsunuz. Adını da Türk milletinin en önemli destanı olan Ergenekon koyuyorsunuz. İçeri alınanların en büyük özelliği antiemperyalist olmaları. Birileri bu ülkede proteston bir Müslümanlık yaratmaya çalışıyor. Önüne geçmeye çalışan insanlar cezaevine tıkılıyor. O konular Türkiye’de kaç sene geçerse geçsin tartışılacak.

TÜRKİYE’NİN BU SON ŞANSI

Ya istiklal, ya ölüm. Bizim kitabımızda yılmak yok. Bu cumhuriyet birilerine rağmen kuruldu. O birilerinin torunları tarafından da cumhuriyetten intikam alınıyor. Bizi üç, beş tane işbirlikçi korkutamaz.

Türkiye’nin bu son şansı. Eğer Türk milliyetçileri bu şansı iyi değerlendirmezlerse, önlerinde ki bu tehlikeyi görmezlerse, tarih Türk milliyetçilerinden hesap sorar. Herkes aklını başına toplasın, Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı ciddi meseleleri görsünler. Birilerini hain ilan edecek, birilerini kahraman ilan edecek. Hangi taraftan olmak istiyorlarsa ona göre davransınlar.

Başka bir tehlikeden bahsediyorum. Ben bir mesaj veriyorum. Amacım sadece MHP Genel Başkanı olmak değil. Türkiye üzerinden oyundan bahsediyorum. Türkiye’yi parçalayacaklar. Benim amacım bunu insanlara, tabana, halka anlatabilmektir. Makamım olsun, mevkiim olsun derdim yok.

LEVENT TEMİZ KİMDİR?

1975 Iğdır doğumluyum. Dedelerim Hazar Türklerinden. İlk, orta, lise, üniversite ve yüksek lisansımı İstanbul’da tamamladım. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldum. Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nde Uluslararası İlişkiler konusunda yüksek lisans yaptım. Şu anda serbest avukatlık yapıyorum.