İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya hükümlü sanık Sarp Kuray getirildi. Kimlik tespiti yapılan Kuray, savunmasında daha önceki ifadelerini tekrarladığını söyledi. Aleyhinde ifade veren dosyanın eski sanıklarının iddialarının doğru olmadığını savunan Kuray, “Yargıtay’ın verdiği karar siyasidir. Meşru zeminde mücadele verdiğim için cezalandırıldım. Hakkımdaki müebbet kararını onayan başta Hasan Gerçeker ve dönemin diğer Yargıtay 9. Ceza Dairesi üyeleri bir gruptur.” dedi.

Kuray’ın avukatları da müvekkilleri aleyhine ifade veren dosyanın eski sanıklarının mahkeme sürecinde bu ifadelerini düzelttiklerini ve baskı altında verdiklerini söylediklerini kaydetti. İddianamede de Kuray’ın söz konusu kişilere eylem için talimat verdiğine dair bir durum belirtilmediğini ifade eden avukatlar, kendisi gelip teslim olan Kuray’ın kaçma şüphesi bulunmadığını söyledi. Avukatlar, infazın durdurulması talebinde bulundu.

Duruşma savcısı Sadrettin Sarıkaya, suçun vasıf ve mahiyeti, mahkeme tarafından daha önce verilen kararın niteliği, AİHM tarafından verilen kararda belirtilen hususların yargılamanın devamı süresinde yerine getirilebileceği nazara alınarak infazın devamına karar verilmesi yönünde görüş belirtti.

Duruşmaya ara veren mahkeme aranın ardından kararları açıkladı. Mahkeme, dosya kapsamı itibariyle infazın durdurulması talebinin bu aşamada reddine karar verdi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Sarp Kuray, 16 Haziran adlı örgütün kurucusu olmakla suçlanıyor. 1986 ve 1991 yılları arasında öldürme ve bombalama eylemleri talimatı verdiği ileri sürülüyor. 1991 yılında aralarında Kuray’ın bulunmadığı 9 sanık hakkında dava açıldı. 1992 yılında tüm sanıklar tahliye edildi. Bu sanıklar ilk ifadelerinde Kuray’ın talimatıyla eylem yaptıklarını söyledi. Ancak mahkemede bu ifadeleri baskı altında verdiklerini belirttiler.

1993 yılında Kuray, Türkiye’ye döndü ve tutuklandı. Hakkında iddianame hazırlandı ve 1991 yılında açılan dava ile birleştirildi. 1998 yılında beraat kararı verildi. 1999’da Yargıtay suçun vasıf ve mahiyeti tayininde hataya düşüldüğü gerekçesiyle bozdu.

2000 yılında tekrar yargılama başladı ve dosya üçe ayrıldı. Kuray tek sanık olarak yargılanmaya başlandı. 2002 yılında Kuray’a bu kez örgüt üyeliğinden 12.5 yıl hapis cezası verildi. Yargıtay bu kararı da ek savunma hakkı verilmediği gerekçesiyle bozdu. Ek savunma hakkı verilerek Kuray’a tekrar aynı suçlama ile aynı ceza verildi. Yargıtay bu kez de örgüt kurmaktan müebbet hapis cezası verilmesi gerektiğini belirterek kararı bozdu.

Yerel mahkeme bu bozmaya uyarak Kuray’ı örgüt kurmak suçundan müebbet hapis cezasına çarptırdı. Yargıtay bu cezayı da usul hataları olduğu gerekçesiyle bozdu. Mahkeme eksikleri tamamlayarak son olarak 2008 yılında 5. kez karar verdi ve Kuray’ı müebbet hapis cezasına çarptırdı. Bu ceza 2008 yılı sonunda Yargıtay tarafından onandı. 2 Şubat 2009 tarihinde de Kuray teslim oldu ve tutuklandı. Hakkında 5. kez karar verilen Kuray’ın infazı da başlamış oldu. Kuray 4 yıldır hükümlü olarak cezaevinde bulunuyor.

2009 yılı Mart ayında avukatları adil yargılama hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle AHM’ye başvurdu. 24 Temmuz 2012 tarihinde AİHM, adil yargılama hakkının ihlal edildiği yönünde karar verdi. Avukatlar, bu kararla birlikte yeniden yargılama ve infazın durdurulması talebiyle yerel mahkemeye başvurdu. Ancak, AİHM kararı kesinleşmediği için mahkeme talebi kabul etmedi. AİHM kararına Adalet Bakanlığı 3 ay içinde itiraz etmediği için bu karar kesinleşti ve avukatlar tekrar yerel mahkemeye başvurdu. İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi, CMK 311 maddase gereğince AİHM kararına uyarak yeniden yargılama talebini kabul etti. Ancak mahkeme infazın durdurulması talebini reddetti. Kuray şimdi altıncı kez yargılanıyor.