Hayat standartlarımız hızlıca artıyor. Ev eşyalarımızı, bilgisayarlarımızı, arabamızı her fırsatta yeniliyoruz. Bir de aileden gelen tasarruf bilincimiz yoksa hapı yuttuk.

1 yılda çöpe atılan ekmeklerle 500 tane donanımlı okul yapılabiliyor. Tüketim çılgınlığımız standartlarımızı ilerletmiyor aslında tam tersine geriletiyor.  Bunun çarpan etkisinin bize faturası gerçekten çok kabarık.
Ancak ben bu yazımda tasarruflu olun diye bir şey yazmak istemiyorum. Daha büyük bir tehlike var. İstanbul Boğazı sandığınız kadar masum bir manzaraya sahip değil.

İstanbul boğazından geçen gemiler…
Bize yada komşu ülkelere giden ve boğazlardan geçen gemiler uzun süredir bir proje kapsamında araştırmaya alınmıştı. Araştırma sonuçları kamuoyuna açıklandı. İstanbul Teknik Üniversitesi’nin çalışmasına göre boğazlardan geçen 50 bin geminin yol açtığı kirliliğin boyutu kadar sonucu da korkutucu. Yılda 280 kişinin akciğer kanseri, 4 bin 200 kişinin de kardiyovasküler hastalıklara yakalanarak erken ölümünden gemilerin yol açtığı kirlilik sorumlu. Yani tüketim çılgınlığımızın bize yan etkileri…
Dilerseniz Fatih Ormanı’nın ortasında eviniz olsun, Çamlıca Tepesi yada Kayışdağı’nda. Hiç fark etmez. Çünkü havada solduğumuz oksijenle bu gazlar karışıp bizi her yerde bulabiliyor.

İstanbul ve Çanakkale Boğazlarından geçen gemilerin insan sağlığına ve çevreye verdiği zararları ölçmek ve ileriki dönemde önlemini almak için geliştirilen ve Kalkınma Bakanlığı’na bağlı İstanbul Kalkınma Ajansı’nın ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın da desteklediği “Yaşanabilir İstanbul için Gemi Emisyonları Kontrol Alanı” adlı çalışmalarını tamamladılar.

Bu çalışmayla birlikte İstanbul-Marmara Denizi ve boğazlardaki gemi emisyon kaynaklı hava kirliliğinin çevre ve insan sağlığı üzerindeki zararlı etkiler ilk defa rakamsal olarak belirlendi. Böylece bu kirliliğin kontrol altına alınması için ilgili kurumlarca kurulacak sistemlere bilimsel altyapı oluşturulması aşaması tamamlandı.
Yılda 50 bin geminin geçtiği Türk boğazlarından yayılan gazların etkisini araştıran çalışma sonucu elde edilen veriler, sorunun ulaştığı ciddi boyutları gözler önüne seriyor.

Dünya Sağlık Örgütü’nün verileri kullanılarak yapılan hesaplamalar sonucunda gemi emisyonları sebebiyle yılda 280 akciğer kanserine bağlı ve 4200 kardiyovasküler hastalıklara bağlı erken ölüm olduğu tespit edildi.

İstanbul’daki hava kirliliğinin 5’te 1’i gemilerin yaydığı kirlilik.
İthalat ve ihracat rakamları artıyor, ülkeler zenginleşiyor ancak insan sağlığı pek göz önünde tutulmuyor. Önlem alınmadığı takdirde sanıyorum ki işletmeler satış yapabilecekleri bir vatandaş bulamayacaklar. Çünkü bütün İstanbullular olarak hepimiz yakında kanser olacağız

Devlet yetkililerini göreve çağırmanın bir anlamı yok diye düşünüyorum. Çünkü bu araştırma sonucu devletin önlem alabilmesi için yine devlet desteği ile ve devletin bir üniversitesi ile yapılmış durumda. Burada kendimizi frenlememiz gereken bir mesaj var aslında.

Sadece İstanbulluları değil tüm dünya vatandaşlarını göreve çağırıyorum. Devlet kavramını oluşturanlar biz insanlar isek,
1. Kötü alışkanlıklarımızı terk etmeliyiz.
2. Mümkün olduğu kadar toplu taşıma araçları kullanmalıyız.
3. İhtiyacımız olduğu kadar her şeyi almalıyız.
4. İsrafa karşı bilinçli tüketiciler olmalıyız…

Eyüp Coşkun
Genç Gönüllüler Derneği