Nişantaşı Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Alev Camcıoğlu, tedavi edilmeyen alerjilerin üst solunum yollarında ciddi sorunlara neden olacağını ve bu durumun enfeksiyonların kronik hale gelebileceğini belirtti.

Alerji, vücudun savunma sisteminin normalde tepki vermemesi veya az tepki vermesi gereken herhangi bir yabancı materyale karşı aşırı tepki vermesi durumudur.  Bu tepkiler vücutta, burun akıntısı, hapşırma, gözlerde yaşarma,  boğazda yanma, sinüzit atakları, ciltte kaşıntı, akciğerlerde astım, mide bağırsak sistemlerinde bozukluk gibi kendini gösterebilir. . Aslında yabancı materyalin “düşman” olarak algılanması ile, onu ya içeriye almamak ya da şiddetli bir şekilde dışarıya atmak için şiddetli bir çaba söz konusudur. Alerjilerin hem tüm yıl boyu görülen hem de sadece belirli mevsimlerde ortaya çıkan türleri mevcuttur.

Alerjinin mevsim geçişlerinde bitki ve polenlerinin artması nedeniyle özellikle daha sık görüldüğünü söyleyen Nişantaşı Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Alev Camcıoğlu, “Bahar ayları, üst solunum yolları alerjilerinin polenlerle sıkı ilişkili olması nedeniyle en çok görüldüğü aylardır. Aşırı tepki vermeye meyilli hücreleri olan bir kişinin yapısının alerjik olması, alerjinin belli dönemlerde sessiz seyretmesi halinde bile her an alerji ataklarının ortaya çıkması ihtimali ile karşı karşıya olması demektir.  Yapısal bir sorun olan alerji, tamamen yok olmaz. Hayatı boyunca hiç alerji atağı yaşamamış bir insan 70 yaşında da atak yaşayabilir” ifadelerini kullandı.

Üst solunum sisteminin doğal çalışmasını sekteye uğratabilecek alerjilerin görülebileceğini belirten Op. Dr. Camcıoğlu, “Kişinin ataklarının yaklaşık zamanını kestirebilecek kadar iyi tanımlanabilmiş bir alerjisi varsa, önceden tedavi başlanıp, kişi o dönemi yaşamadan ya da daha az şikayetle yaşayarak atlatabilir. Zaten alerji mevsimsel ise sıklıkla havada uçuşan polenlerle ilgili demektir. O dönemlerde ağaçlık alanlara çok sık gitmemek, rüzgarlı havalarda mümkünse dışarı çıkmamak, bahçe işlerinden uzak durmak faydalı olabilir. Yağmur sonrası dışarıya çıkmak iyi bir seçenektir” şeklinde konuştu. Op. Dr. Camcıoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Bitkilerin, çimenin, ağaçların olduğu bir yerde bulunulması durumunda eve dönüldüğünde giyilen kıyafetlerin yatak odasında bulundurulmaması faydalı olabilir. Alerjenlerin evin içinde dolaşmaması için kıyafetler hemen değiştirilip, duş alınmasını tavsiye ediyorum. Bu evdeki alerjen yani “düşman” sayısını azaltacaktır. Mevsimsel alerjiler için bunun gibi küçük önlemler almak oldukça yararlıdır.”

İlaç tedavisinin gereken dozda,  gereken süre kadar hastaya verilmesi gerektiğini, hiç tedavi edilmeyen alerjilerin üst solunum yollarının kendini koruma ve yenileme sistemlerinde bozukluklara yol açabileceğininaltını çizen Op. Dr. Camcıoğlu, “Özellikle şiddetli alerjilerin hiç tedavi almaması dokuların yapısında meydana gelen değişiklikler nedeniyle son derece dokuların yapısında meydana gelen değişiklikler nedeniyle son derece aktif çalışan üst solunum yolu kendini temizleme sisteminin bir anlamda tıkanması demektir. Burunda doku ödemine, poliplerin oluşmasına, burun etlerinin büyümesine ve sinüzit ataklarına neden olabilir. Bu durum enfeksiyon meydana getiren mikroorganizmaların kendilerine uygun ortam bularak  yerleşmesine, daha ileri safhada ise devamlı odak oluşturmasına bile neden olabilir. Enfeksiyon nedeni ile sinüsler gerektiği gibi boşalamaz, aynı şekilde orta kulağın havalanma sistemi bozulabilir, kulakta kronik sıvı birikimi olabilir. Unutmamak gerekir ki geçmeyen, çok sık tekrar eden sinüzitlerin ve üst solunum yolu enfeksiyonlarının altında alerji yatabilir” diye konuştu.