Üstün Zekâlı Çocuklara Özel Bir Sınıf da İstinye’de Açılıyor

Üstün Zekâlı Çocuklara Özel Bir Sınıf da İstinye’de Açılıyor

Boğaziçi Fatih Koleji olarak Üstün Potansiyelli çocukların eğitimi için İstinye Kampüsünde yeni açılacak olan özel sınıfa 2013-2014 Eğitim Öğretim sezonuyla birlikte ilk öğrencileri kabul edilecek.

İlkokul 1. sınıf kademesinden alınacak Üstün Potansiyelli (üstün zekalı/yetenekli) çocuklar eğitim hayatını diğer öğrencilerden farklı olarak sürdürecek ve tamamlayacaklar. Alınacak öğrencilerin alanında uzman kurumların testleriyle belirleneceği sınıfın kontenjanı 16 kişiyle sınırlı. Yapılan testlerde zeka potansiyeli yüksek olan öğrenciler bu sınıfa alınarak özel bir eğitime tabi tutulacak. Konunun detaylarını öğrenmek üzere Boğaziçi Fatih Koleji Üstün Potansiyelliler Eğitim Koordinatörü Kadir Akbaş’la görüştük.

 

Üstün zekalı / potansiyelli öğrencilere özel eğitim verilmesinin önemi nedir?
Özel eğitim genellikle
 bedensel, zihinsel, sosyal ve duygusal yönlerden gelişim ve eğitimleri genel eğitim hizmetleri ile sağlanamayan bireylere yönelik olarak özel tedbir ve hizmetleri kapsayan eğitim yaklaşımıdır. Eğitimin bütününde özel eğitimin önemi ve gereğini ortaya koymak bir zorunluluktur. Bu nedenle üstün zekâlı ve yeteneklilerin eğitiminde özel eğitim uygulamalarına önem ve öncelik verilmesi, bu alandaki hizmetlerin yaygınlaştırılması ve etkili biçimde uygulanması, temel bir eğitim politikası alanıdır. Üstün zekâlı ve yetenekli çocukların özelliklerinin incelenmesi, niçin özel eğitime gerek duyduklarının anlaşılmasını kolaylaştıracaktır. Yapılan araştırmalarda insanların % 2’sinin üstün zekâlı ve üstün yetenekli olduğu bilinmektedir.

 

Her öğretim yılında İstanbul’da ilköğretime başlayan öğrenci sayısı yaklaşık olarak 210.000 civarındadır. Buna göre üstün zekâlı ve üstün yetenekli öğrenci sayısı ortalama olarak 4000’in üzerindedir. Yukarıdaki rakam ilk bakışta bir heyecan oluşturabilir. Ama maalesef bu sayıdaki üstün zekâlı ve üstün yetenekli öğrencilere eğitim verecek kurum sayısı yok denilecek kadar azdır. Ülkemizdeki bu beyin gücünün gelişimini sağlayarak geleceğin liderlerini, büyük iş adamlarını veya insanlığa hizmet edecek büyük buluşları gerçekleştirecek bilim adamlarını yetiştirmek için biz üzerimize düşen sorumluluğu farkında olarak, üstün zekâlı ve özel yetenekli öğrencilerin ihtiyaçlarının genel eğitim öğretimle karşılanamayacağı daha zengin ve esnek programla desteklenmesi gerektiğinin bilinciyle çalışmalara başladık.

 

Üstün Zekâlı Çocuklar Projesi’nin içeriği ve amacından bahseder misiniz?

Ülkemizde üstün zekâlı çocukların eğitimi alanında yapılan çalışmalar, değişik ülkelerde yapılan çalışmalarına nazaran henüz yeterli seviyede değildir. Hâlbuki ülkemizde üstün potansiyelli çocukların sayısı oldukça yüksek bir orandadır. Bu çocuklar uygun eğitim alamadıkları için mevcut kapasiteleri törpülenmekte, bulundukları ortamlarda hep sorunlu öğrenci olarak algılanmaktadırlar. Bu ülkemiz için bir eksikliktir. Fatih koleji olarak bu alanda gerek tarihte yapılan çalışmaları (Osmanlı ve Selçuklu'da) gerekse modern dünyada yapılan çalışmalar incelendi. Oluşturulan bir ekiple gerekli ön çalışmalar yapıldı. Şu anda uygulanan projeler değerlendirilerek, özgün ve daha verimli bir proje ortaya çıkarmak hedeflendi. Bu düşüncelerle, üstün potansiyelli olduğu tespit edilen, kapasiteleri birbirine yakın, davranış problemi olmayan bir grup oluşturulmasına karar verilmiştir. Bu grubun mevcudu, verimi artırmak için 16 öğrenciyle sınırlandırılmıştır.

Okulunuzdaki gelişimi nasıl oldu?

Üstün zekâlı öğrencilerin eğitimi ile ilgili projenin temelleri ve hazırlık çalışmaları 2004–2005 ve 2005–2006 Eğitim-öğretim yıllarında yapıldı. Bu dönemde projeden sorumlu ekibimiz gerekli literatür taraması ve alt yapı çalışmalarını sürdürdü. Uygulanacak eğitim modeli kullanılacak eğitim-öğretim materyalleri, takip edilecek eğitim ilkeleri belirlendi. Bu dönemin sonunda projenin tanıtımı yapıldı ve kayıt şartlarını karşılayan öğrencilerin başvuruları alındı. Yaz döneminde ise başvuru yapan öğrencilerden, 2006–2007 Eğitim-öğretim yılı için, 14 öğrencilik 1 grup oluşturuldu. Daha sonraki yıllarda da 1.sınıf düzeyinde 16’şar öğrenci alınarak bu alandaki çalışmalara devam edildi. Eğitim kadromuz başta ABD olmak üzere Almanya, İngiltere, Fransa, Rusya gibi ülkelerde ve yurt içinde üstün zekâlı çocukların eğitimi ile ilgili kongre, seminer ve fuarlara katılarak bu alandaki gelişmeleri yakından takip ederek gerekli materyal ve bilgileri projemize aktarımını sağlamışlardır.


Fatih Koleji olarak bu proje ile öğrencilerinize neler kazandırmayı hedefliyorsunuz?

  1. Oryantasyon ( uyum),

  2. Destek (iletişim becerileri, bilimsel çalışma yöntemleri, yabancı dil, problem çözme teknikleri, grupla çalışma teknikleri, öğrenme stratejileri, sosyal aktiviteler, araştırma teknikleri vb.),

  3. Bireysel yetenekleri fark ettirici,

  4. Özel yetenekleri geliştirici,

  5. Proje üretimi,

  6. Üretkenliklerini geliştirici

  7. Sosyal becerilerini geliştirici eğitim programları verilmektedir.

 

Öğrenci Gruplarını (sınıfı) nasıl oluşturuyorsunuz?

Aday öğrencilere ilk olarak ön test uygulanmaktadır. Ön testte üstün zekâ düzeyine yakın olduğu ön görülen öğrenciler, belirlenen testleri uygulanması için uzman Psikolog ve Psikiyatra yönlendirilmektedir. Uygulanan testler sonunda üstün zeka düzeyinde olan öğrenciler yaz döneminde oryantasyon(uyum) çalışmasına tabi tutulmaktadır. Bu çalışmalarda çocukların davranışları gözlemlenmekte ve kabiliyetlerine yönelik çalışmalar yapılmaktadır. En son aşamada ise öğrenciler ve velilerle mülakat yapılmaktadır. Tüm bu işlemlerin sonucunda grup oluşturulmaktadır.

 

Üstün Zekâlı Çocukların belirli ayırt edici özellikleri var mı? Varsa nelerdir?

Doğal ve doğuştan istisnai bir yetenektir. Yaratıcılık, sanat, liderlik kapasitesi veya özel akademik alanlarda yaşıtlarına göre yüksek düzeyde motivasyon, performans ve görev sorumluluğu gösteren ve bu tür yeteneklerini geliştirmek için uygun imkanlara gereksinim duyan çocuklardır.


A- Bedensel Özellikleri:

  1. Grup olarak, beden yapıları ve sağlık durumları bakımından yaşıtlarına oranla üstündürler.

  2. Doğumda normal çocuklardan daha ağırdırlar.

  3. Boy ve ağırlık bakımından normal çocuk grubunun üstündedirler.

  4. Erken yürür ve erken konuşurlar.

  5. Duyu organı bozuklukları, bedensel sakatlık, diş deformasyonu vb. normal çocuklara göre daha az rastlanır.

  6. Ortalama ölüm yaşı daha yüksektir.

  7. Hastalıklara karşı daha dayanıklıdırlar.

 

B- Üstün zekâlı çocukların farklı düşünme özellikleri;

  1. Yaşıtlarına göre birçok alanda bilgi sahibi olma ve bunları unutmama

  2. İleri düzeyde anlayış kabiliyeti

  3. Alışılmadık seviyede farklı konularda ilgi ve merak duyma, birçok konuda bıktıracak düzeyde soru sorma

  4. Dili kullanma yeteneğinde ve kelime dağarcığında üstünlük

  5. Hızlı düşünme, sonuca çabuk ulaşma, hızlı ilerleme

  6. Esnek, sıra dışı ve farklı düşünme

  7. Geniş çaplı bir sentez kabiliyeti

  8. Sıra dışı, alışılmadık ve farklı ilişkileri görebilme kabiliyeti

  9. Orijinal fikirler ve çözümler üretebilme

  10. Genelleme yapma, soyut düşünme ve alternatifler üretme konusunda erken ve hızlı gelişme

  11. İnatçı, kararlı, hedefe dönük ve hatta bazen maceracı davranışlar

  12. Disiplinli, bağımsız ve çoğu zaman isyankâr davranışlar

  13. Çabuk sıkılma, yapacak bir şeyler arama, boş duramama

  14. Kompleks, karmaşık şeyleri tercih etme; tartışmalardan zevk alma

  15. Çok pratik bilgiye sahip olma.

  16. Fazla çalışmaya gerek duymadan, duyduklarını ve okuduklarını uzun zaman belleklerinde tutarlar ve hatırlarlarlar.



     C- Üstün zekâlı çocukların duygusal yönden farklılıkları;

  1. Başkalarının duygularına ve davranışlarına karşı yaşıtlarına göre daha duyarlı olma

  2. Sıra dışı bir mizah anlayışına sahip olma

  3. Farklı olduğunu kendi hissettiği gibi başkalarına da hissettirmeye çalışma.

  4. Küçük yaşta beliren bir idealizm

  5. Hissi derinlik, duygusallık(bize sıradan gelen bazı olaylarda üzülme ya da sevinme)

  6. Mükemmeliyetçilik (bir şeyi en iyi yapma isteği)

  7. Belli alanlarda olağanüstü bir başarı gösterme

  8. Bilinmeyen, esrarlı konulara büyük bir ilgi duyma

  9. Yüksek bir yoğunlaşma(odaklanma) kabiliyetine sahip olma

  10. Başkalarının ne diyeceğine pek aldırış etmeme

  11. Tutku ile bağlandığı bir konuyu her yerde gündeme getirme.

    D- Üstün zekâlı çocukların fiziksel ve fizik ötesi duyuları açısından farklılıkları;
  1. Duyularda aşırı hassasiyet (renkler, sesler, kokular vs. üzerinde)

  2. Fiziksel ve entelektüel gelişmede farklı bir ilerleme hızı

  3. Başarılı olamadıkları fiziksel aktivitelerde yer almayı istememe, Yarışmacı, fiziksel aktivitelerden kaçınma.

  4. Güzel sanatlardan birinde gösterilen yüksek kabiliyet

  5. Fizik ötesi olayları düşünme konusunda yaşıtlarına göre daha önceden ilgilenme, felsefi tavırlar, garip düşünceler

  6. Şairane ifadeler, güzel ve edebi sözler

  7. Girişimcilik ve mücadele gerektiren konularda üretkenlik

  8. Sık sık düşüncelere dalma, hayal gücünün kuvvetli oluşu

  9. İç dünyasında derinlik ve bunun getireceği yalnızlık

 

E- Üstün zekâlı çocukların sosyal açıdan farklı özellikleri;

  1. Sosyal problemlere çeşitli çözümler önerme

  2. Liderlik, grup kurma, ekip oluşturma ve yönlendirme

  3. Sosyal problemleri doğru teşhis edebilme ve anlayabilme

  4. Toplumun adalet, güzellik, doğruluk gibi yüksek ihtiyaçları ile ilgilenme

  5. Yüksek ahlaki özelliklere sahip olma

  6. Yüksek düzeyde bir adalet duygusu

  7. Kendine güven, kararlılık

  8. Kendinden büyüklerle arkadaşlığı tercih etme

  9. Arkadaşları arasında popülerdirler.

  10. Nüktedandırlar, yerinde hikâye ve fıkra anlatmaktan hoşlanırlar.

  11. Yeni ve değişik durumlara kolay ve çabuk uyarlar.

Yukarıda belli gruplar halinde incelenen özelliklerinin tamamını her üstün zekâlı öğrencide göremeyebiliriz. Kabul edilen görüşe göre üstün zekâlı öğrenciler bu dört sahadan birinde ya da birkaçında çok üstün bir performans sergileyebilmektedirler. Sahip oldukları üstün özellikleri, iyi bir çevrede güçlü bir eğitimde değerlendirebilenler, yıllar sonra toplumun karşısında birer dahi olarak çıkabilmektedirler.

 

Bu çocuklar için okulunuzda ne gibi etkinlik ve uygulamalar yapılıyor?

Üstün zekâlı öğrencilerin olduğu gruplarımızda, Matematik, Türkçe, Hayat Bilgisi ve İngilizce derslerinde müfredat doğrultusunda “zenginleştirme” çalışmaları temel ilke alınarak; tam öğrenme, çoklu zekâ kuramları, beyin fırtınası, akıl haritası ve altı şapkalı düşünme teknikleri uygulanmaktadır. Müzik ve görsel sanatlar derslerinde ise öğrencilerin kabiliyetleri doğrultusunda zenginleştirme ve üretkenlik ön plana çıkarılmaktadır.

Üstün zekâlı öğrencilerimizin olduğu gruplarımızda uygulanan diğer etkinlikler aşağıdaki gibidir;

 Üretkenlik (Creativity) Dersi: Öğrencilerin düşünsel anlamda ki üretkenliklerini uygulamaya aktardıkları etkinlikler yapılmaktadır.

 

Sorun Çözme(Creative Problem Solving) : Günlük hayatta karşılaşılan sorunların çözümünde kısa, etkili ve farklı yöntemler kullanarak bireyin kendisine ve topluma yararlı olması sağlanmaktadır. Sorun çözmede;

  • Sorunu alt basamaklarına indirgeme yöntemi,

  • 5N1K yöntemi,

  • Beyin fırtınası,

  • 6 şapkalı düşünme tekniği kullanılmaktadır.

 

Düşünce Becerileri (Thinking Skills) Dersi: Herkes gibi bakmak ama herkesten farklı algılamak ve görmektir. Öğrencilerin bütünden parçayı görme, parçadan bütünü oluşturma, küçük kasları geliştirme, el göz koordinasyonunu geliştirme ve görsel uzamsal zekâ alanına yönelik etkinlikler yapmaları sağlanmaktadır.

 

Sosyal Beceri (Social skills) Dersi: Öğrencilerin sosyal olarak birbirleriyle etkileşimi, temel toplum kurallarını öğrenerek toplumdan ve sosyal hayattan kopmama ve birlikte yaşama becerisi kazanımı yönünde etkinlikler yapılmaktadır.

 

Drama Dersi: Hayat Bilgisi, Türkçe İngilizce ve sosyal beceri derslerinde öğrencilerimizin daha rahat bir ortamda drama çalışması için drama odası oluşturulmuştur. Drama dersinde;

  • Öğrencilerin kendilerini ifade etme becerileri

  • Sözel zekâlarını geliştirme çalışmaları

  • Sosyal becerilerini geliştirme etkinlikleri,

  • Oyun kurgulama ve sergileme becerilerini geliştirme çalışmaları yapılmaktadır.

 

Hafıza Teknikleri: Uzmanlar, insanları beyinlerinin ancak %1 kadarını kullandıklarını söylemektedirler. Bu durumda beynimizi %99 kullanılmayan kapasitesi ile uyuyan bir deve benzetebiliriz. İnsanların zihinsel yeteneği ile ilgili sorular, beyin kapasitesi eksikliğinden değil, onu nasıl kullanacağını bilmediğinden kaynaklanmaktadır. Hafıza eğitiminin amacı da bu atıl potansiyeli harekete geçirmek ve geliştirmek için yardımcı olmaktadır.

 

Beyin; farklı fonksiyonlardaki 2 loba ayrılmıştır. Sağ beyin vücudun sol tarafını, Sol beyin ise sağ tarafını kontrol eder. Sol beyinin anahtarı; kelimeler ve sayılardır. Her şeyi bir arada algılayamaz, ayrıntılarla ilgilenir. Sağ beyin ise farklı şeyleri bir anda algılar ve aynı anda birçok şeyi düşünür. Anahtarı da görüntülerdir. Beyinin her iki lobunu kullanarak kalıcı hafıza oluşturabiliriz.


Hayatta başarmanın en önemli anahtarı beyni olumlu düşünmeye zorlamaktır. Olumsuz düşünceler beyni kendimize karşı olumsuz çalışmaya programlayacaktır. Olumlu düşünmede temel nokta; beyni olumlunun üzerine programlamak yani başarısızlığı değil, sadece başarmayı düşünmektir. Hafızayı geliştirmek ve canlı tutmak için: Ters el alıştırması, çocuk oyunu alıştırması, polisiye alıştırması, yürüyüş alıştırması, ressam alıştırması, ajan alıştırması, resim alıştırması, hipnoz alıştırması ve gelişmiş hafıza teknikleri kullanılmaktadır.

 

Belgesel Dersi: Canlı ve cansız varlıkları anlatan, Seviyeye uygun, seçilmiş, tarihi, sosyal, kültürel ve bilimsel alanlarda görsel sunular kullanılmaktadır.

 

Satranç: Satranç Etkinliğinin amacı, analitik düşünebilen, zihin gücünü yerinde ve zamanında kullanabilen, boş zamanlarını verimli değerlendirebilen ve karşılıklı hoşgörü erdemine sahip bireyler yetiştirmektir.
Satranç, çocukların gelişiminde önemli bir yeri olan düşünme etkinliğidir.

 

Son olarak velilere ne gibi tavsiyeleriniz olacak?

Üstün zekâlı ve yetenekli çocuklar diğer yaşıtlarından daha gelişmiş bilgi ve yaşantıya ilgi duyarlar. İlköğretim çağına gelinceye kadar bir çocuğu yetiştirmede en önemli görev aileye ve Okul Öncesi öğretmenlerine düşmektedir. Zekânın en hızlı geliştiği dönemin 3–6 yaş dönemi olduğu ifade edilmektedir. Bu durumda evde ailenin okulda öğretmenin çocuğun gereksinimleri, ilgi ve yeteneklerini fark ederek gerekli önlemleri alması ve geliştirici fırsatlar oluşturması çok önemlidir.

 

Çocuğuna üstün zekâ düzeyinde olduğu tanısı konan veya öngören velilere kısaca tavsiyeler:

 

1-Doğal davranalım,

Zekâ ve yetenek olarak yaşıtlarına göre avantajlı doğduğu, hediye edilmiş bir çocuk olduğu bilinmeli abartılmamalıdır. Henüz çocuk olduğu duygusal gelişimi yönüyle yaşıtları kadar ilgiye sevgiye desteğe ve mutlu bir aile yaşantısına ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır.

 

2-Mükemmeliyetçiliğe götürecek davranışlardan kaçınılmalıdır:

Anne-baba çocuklar çok iyi öğrendiği için sürekli ders, etkinlik, spor ve sanat çalışmaları yapmaları gerektiğini düşünür. Çocuklar bu tutum devam ettiğinde kısa süre sonra sıkılacaklardır. Bu durumu önlemek için çocuklara fırsat verilmeli kendileri için uygun olan ilgi alanlarını belirlemeye yardımcı olunmalıdır. Her derste, sporda ve sanat çalışmalarında mükemmel sonuç beklentisine girmek öğrenciyi kaygıya sokar. Mükemmeliyetçi öğrenciler sınav ve başarı kaygısı yaşama eğilimlidirler. Kaygıları akademik başarılarını olumsuz etkileyebilir. Mükemmeliyetçi kişiler aynı zamanda yüksek beklentileri nedeniyle kişilerarası ilişkilerde zorluklar yaşarlar.

 

3-İlgili olalım

Üstün zekâ düzeyindeki çocuk yaşıtlarına göre daha hızlı öğrendiği, meraklı ve araştırmacı oldukları için ciddi soru sorarlar. Sorularına karşı ilgili ve yeterli cevaplar vermek gerekir. Bazen fizik ötesi konularda, dünya sorunlarına ait ya da yaşıtlarının bilgi düzeylerinin üzerinde sorular sorabilirler Bu sorulara karşı yeter artık, nereden buluyorsun bu soruları gibi tepki ifadeleri kullanmamalı. Soru sorma cesaretini kırmamalı. O anda müsait değilsek izah ederek müsait olduğumuzda, o anda bilemeyeceğimiz soruları da araştırarak seviyeli cevaplar verilmelidir.

 

4-Anlayışlı ve sabırlı olalım

Üstün zekâlı ve Özel Yetenekli Çocuklar kendilerini anlayışla karşılayan ebeveynlere ihtiyaç duyarlar. Çocuklar fikirlerini, düşüncelerini, projelerini paylaşacakları anne-babaya ihtiyaç duyarlar. Ona zaman ayırın, yol gösterici olun. Hayal ürünü, sıra dışı, hayali oyun arkadaşı, olağandışı zihinsel işlemler gibi ilginç tavır ve davranışları karşısında çocuğunuza tepki gösterilmemeli, gülünmemeli, cesaretleri kırılmamalıdır.

 

5-Çocuğunuzu kendini geliştirmesi için teşvik edin

Üstün ve Özel Yetenekli Çocukların, var olan zekâ düzeylerini ve yeteneklerini geliştirmek için; çocuğunuzun yeteneğine uygun kitaplar alınmalı, kütüphaneye götürülmeli, eğitimcilerden de destek alarak uygun materyaller alınmalı, koleksiyonlara, teknoloji fuarlarına götürülmeli, bilgisayar kullanarak yeni bilgilere ulaşmasında rehberlik yapılmalı, güzel sanatlarla ilgili sergilere müze ve sanat galerilerine, tarihi mekânlara, götürülmeli merakları ve öğrenme istekleri beslenmeli ve bu faaliyetler düzenli devam ettirilmelidir.

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.