Bir yanda sandıklar açıldığı andan itibaren halkla birlikte halkın verdiği oyların bir tanesinin bile boşa gitmemesi için gece gündüz çaba sarf eden, yanında bir tane bile parti yöneticisi görmediğimiz halde tek başına direnmeyi sürdüren, yaşanan birçok olumsuzluğa rağmen ağzından tek kelime kötü kelime duymadığımız Mansur Yavaş… Siyasi hayatının neredeyse tamamını CHP karşıtı olarak sürdürmüş olmasına rağmen CHP bayrağını özlenen bir ruh ile taşıyan, taşımaya çalışan Mansur Yavaş…
Diğer yanda sandıklar açıldığı andan itibaren ortalarda görünmeyen, yaşanan birçok olumsuzluğa karşın tepki göstermeyen, daha kesin sonuçlar alınmadan tebrik açıklaması yapan, basına sözlü değil yazılı açıklama yapma gereği duyan Mustafa Sarıgül… CHP’nin gelecekte lideri olmayı planyan ve hatta planlanan Mustafa Sarıgül… Mansur Yavaş’ın Ankara’daki rüzgarını gördükten sonra, seçimlerden 2 gün sonra “daha İstanbul’da seçim bitmedi” açıklaması yapan Mustafa Sarıgül… Günaydın!
Nokta…
CHP neden başarısız sorusunun yanıtı eğer bu da değilse nedir?
Bu da mı değil?
Her gün iktidarı “yolsuzluk” yapmakla eleştirdikten sonra Türkiye’nin en büyük şehrine aday olarak “yolsuzluk yaptığı gerekçesi” ile partiden uzaklaştırılan birini aday göstermekte değil mi başarısızlığın nedeni? Bu şekilde seçim mi kazanacağını sanıyordu CHP? Bu şekilde bile kazanacaktı aslında, belki de kazandı da. Sabahın ilk saatlerine kadar kendisine emanet edilen oyları korumaya çalışan insanların yanında kim vardı? Çuval çuval oyları kim korudu, kim sahiplendi? Tehdit edilen insanları kim korudu? Armut pişti ama ağzına düşmedi…
Paralel devlet tartışmaları çıktığında neredeydi CHP? Duyabildiğiniz mi “Eyyy Erdoğan, devlet içinde her ne şekilde olursa olsun, her türlü yapılanmaya karşıyız, gel el birliği ile temizleyelim devleti, biz de yanındayız” cümlesini? Eğer bu cümleyi kuramadıysa neyi bekliyor CHP, iktidar olmayı mı? Olur…
Gizli dinlemelerden, kasetlerden medet uman hangi partiye ülke emanet edilir? Varsa gördüğü bir yanlışlık, eksiklik, aksaklık kendisi araştırır, bulur çıkartır. Birileri kaset yayınlasın, bu kasetlerin rüzgarı ile gelsin iktidar. Olur gelir, kesin gelir… Armut pişer, ağzına düşer. Bu olmamalı CHP ama maalesef hep birilerinden, bir şeylerden medet umar hale geldi. Ama iktidara böyle gelinmez, hala anlamıyorlar.
Makarnanın, kömürün peşinden koşan insanları yargılayan CHP kendisinin de oy peşinde hacılardan, hocalardan, cemaatlerden medet umduğunu görmüyor belki ama insanlar görüyor.
Bu ülkede haksızlık oluyor, hukuksuzluk oluyor, yanlışlık oluyor, yer yerinden oynuyor. CHP nerede? Deniz Gezmiş’i andığın zaman mı devrimci oluyorsun sadece? CHP’cilik oynamak çok daha kolay geliyor değil mi?
Artvin’i, Hopa’yı, Tunceli’yi, Ordu’yu kaybetmişsen, 20 yılı aşkın süredir Ankara’yı, İstanbul’u görememişsen ve hala başarılıyım diyorsan ya aynaya bakmayı bilmiyorsun ya da istifa etmeyi.
Arka arkaya 10’a yakın seçim kaybettiğin halde hala halkı tanıyamamışsın, hala seçimlerde dönen dolapları öğrenememişsin, bunun önlemlerini alamamışsın ve hala seçimi nasıl kazanacağını bilmiyorsun… Daha kendisine verilen oyları koruyamayan CHP ülkeyi nasıl yönetecek ki?
Sert oldu değil mi?
Biliyorum…
Dost acı söyler olarak kabul edin.
Ve eğer tüm bu inançsızlığı, ilkesizliği görmeden, armut pişsin ağzıma düşsün istiyorsan ve hala dağlara taşlara “Çare Sarıgül” yazacaksan açık söyleyeyim güzel kardeşim, daha çok seçim kaybedersin…
Turgut Yüksekdağ / Twitter: @turgutyuksekdag