BAKIŞ AÇISI!

Deniz Batu Ebinç

           Gelin kaynana kavgaları neredeyse toplumların var olduğu günden beri var ve büyük ihtimalle de var olmaya devam edecektir.

            Çünkü kaynana mantığı, askerde devrecilik yapan asker mantığı gibi ben çektim, ben gördüm, o da çeksin, o da görsün şeklindedir.

            Bir gün bir kadın hocaya gider;

Hocam bana bir muska yap, ben kaynanamın zulümlerine dayanamıyorum, kaynanam ölsün ya da ağzı dili bağlansın, ben de ona zulmedeyim… Eşime şikâyet edemesin, der.

            Hoca bakar kadının haline üzülür ama ilk başta yapacak öyle bir büyüsü ya da muskası olmadığını düşünür… Sonra aklına bir sihir gelir… Tamam! Der.

Kızım sen bekle ben sana şimdi bir muska yazacağım. Sen bu muskayı götür, su dolu büyük bir şişenin içine koy, o suyu da her gün birer kaşık kaynanana içirmeye çalış, su bitince kaynanan ölecek ama bunu yaparken de kaynanana öyle iyi davran ki onu senin öldürdüğünden kimse şüphelenmesin, yoksa ikimizin de başı yanar demiş…

            Kadın her gün o suyu içermeye başlamış, kaynanasına da öyle iyi öyle güzel davranmış ki hal böyle olunca kaynanası da hep aynı güzellik de karşılık vermiş. Bunlar zamanla çok iyi arkadaş olmuşlar ve kadın artık kaynanasının ölmesini istemez olmuş.

            Koşmuş tekrar hocaya gitmiş ve hocam suyun bitmesine çok az kaldı ama artık ben kaynanamın ölmesini istemiyorum, yardım et, demiş.

Bu sözler üzerine hoca kadına dönmüş ve bak kızım; iyilik yaparsan iyilik bulursun, kötülük yaparsan da yine kötülük bulursun… Ben sana muska ya da büyü yapmadım, o kâğıda da hiçbir şey yazmadım, sadece karalayıp sana verdim.

 

Ne sihirdir, ne keramet iyiliktedir bütün hikmet, der.

            Bir insan merhamet sahibi değilse o insan hiçbir zaman ne sevgi ne de saygı sahibi olabilir. !denizbatu!