Elektrik ve Su Faturaları Kaldırılıyor!!!

Deniz Batu Ebinç

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı

Her türlü ticari faaliyetlerin dışında kalan ve ticari kazanç elde etmek amacıyla kullanılmayan; Elektrik ve su faturaları kaldırılarak, elektrik ve su kullanımları tamamen ücretsiz olmalı…

Hem ulusal egemenlik hem de bayram olunca ben de bu konuyu gündeme getirmek istedim. Bu öneriyi daha iyi anlayabilmek için öncelikle sosyal devlet tanımının ne olduğunu bilmek gerekir.

 

             Sosyal devlet; ferdin huzur ve refahını gerçekleştiren ve teminat altına alan, kişi ve toplum arasında denge kuran,  millî gelirin adalete uygun biçimde dağılmasını sağlayıcı tedbirler alan adaletli bir hukuk düzeni kuran, hukuka bağlı kararlılık içinde ve gerçekçi bir özgürlük rejimini uygulayan, sosyal adaleti ve toplumsal dengeyi sağlamakla yükümlü devlet demektir. Anayasa’nın Cumhuriyetin nitelikleri arasında yer verdiği sosyal hukuk devletinin dayanaklarından birini oluşturan sosyal güvenlik kavramının içerdiği temel esas ve ilkeler uyarınca toplumda yoksul ve muhtaç insanlara Devletçe yardım edilerek onlara insan onuruna yaraşır asgarî yaşam düzeyi sağlanması, böylece, sosyal adaletin ve sosyal devlet ilkelerinin gerçekleşmesine elverişli ortamın yaratılması gerekir.

Sosyal devlet tanımında da yer aldığı gibi bir devletin tüm doğal kaynakları ve doğal kaynaklarından üretilenler, o ülkenin ortak paydası ve o devleti oluşturan tüm fertlerin mirası ve malıdır. O devletin tüm fertlerinin de bu doğal kaynaklardan yararlanmak ve koruyarak yarınlarına bırakmak onların en doğal hakkıdır.

 

Özellikle toplumun en belirgin tüketim birimi olan ailelerin bir ülkede üretilen mal ve hizmetlerin %80’nini satın alıp tükettiği kaynaklarını idare etme yöntemleriyle de toplum kaynaklarını etkilediği dikkate alınırsa; önemli ve kıt kaynaklardan olan enerji ve su gibi kaynakları; yerinde ve ölçülü kullanılması gerekmektedir. Çünkü Ailenin, elektrik ve su kullanma ve değerlendirme biçimi ailenin dolayısıyla toplumun yaşama düzeyi ve kalitesi aynı zamanda doğanın korunması üzerinde de etkili olmaktadır.  Bu nedenle; güvenliğimiz ve geleceğimizin yüksek refah içinde olmasını sağlamanın tek yolu sahip olduğumuz kaynakları yerinde ölçülü ve bilinçli kullanmakla mümkündür.

 

Dört kişilik bir ailenin ısıtma, soğutma, yemeklerin pişirilmesi ve saklanması, bulaşık ve çamaşırların yıkanması, televizyon gibi eğlence araçlarının kullanılması ve aydınlatma için harcadığı elektrik enerjisi aylık 165 Kwh ve su tüketimi aylık 14400 litre civarındadır. Bu değerler hiçbir tasarruf yoluna gitmeyen bir aile için geçerlidir. Fakat biz bu ailelerin tasarruf yoluna gideceğini düşünürsek, elektrik tüketimi 100 kwh, su tüketimi 7000 litre civarına düşer…

 

Şimdi diyeceksiniz ki elektrik-su bedava olursa, kimse ışığını kapatmaz, kimse musluğunu kapatmaz. Evet, bu kısa sürede suiistimal edilip başarısız olur ve kaynaklarımızın kısa sürede yok edilmesine neden olur. O zaman;

Doğal kaynaklarımızı korumanın ve toplumu tasarrufa yönlendirmenin en etkin yolu, toplumun kullanacağı su ve elektriğe kota koyup bedava yapmakla olur. Elektrik ve su belirli bir kullanım kotasına bağlı kalarak ücretsiz yapılabilir.

Örneğin; Bugün suyun litresine 1 lira ödüyorsak, ücretsiz olan kotayı aştığımız takdirde her litre için 20 lira ödeyelim.

Ailede yaşayan sayısı arttıkça kullanım miktarı arttırıldığı gibi bir evde yaşayan sayısı 1 ise o zaman dört kişilik bir aileye verilen kotanın dörtte biri verilsin.

Elektrik ve su idarelerinde görevli personeli, personel fazlalığının da önüne geçmek ve kaçak kullanımları engellemek için daha etkin ve verimli bir şekilde kullanalım. Buralardan arta kalan personeli devletin en etkin gelir kaynağı olan vergilerin tespiti ve takibinde kullanmak için maliyeye aktaralım.

Elektrik ve suyu kaçak kullandığı tespit edilen kişileri ve vergi kaçıranları ve de onlara yardım edenleri en ağır şekilde cezalandıralım.

Böylelikle devletimizin en etkin gelir kaynağı olan vergiler daha düzenli ve denetimli hale getirilirken, elektrik ve su idarelerince yapılan her türlü harcama ve giderlerinde önüne geçilmiş olur.

Sadece tüketim amacıyla kullanılan bu elektrik ve su tasarrufunu sanayiye ve diğer ticari alanlara yönlendirerek, hem kısa sürede daha çok tasarruf sağlandığı gibi hem de daha çok enerji üretmek zorunda kalmamış oluruz. Tasarruflarımızı ticari amaçla kullandığımız zaman daha da hızlı gelişen bir ülke ve toplum oluruz. Örneğin tasarruf edilen elektrik sanayide kullanılır, termik santraller kurmak zorunda kalmayız ve böylelikle daha ucuza üretebiliriz. Tasarruf ettiğimiz suyu başka ülkelere bile satabiliriz.

Bedava elektrik, bedava su kullanan toplumlar psikolojik olarak da rahatlayarak, toplumsal refahı ve huzuru da sağlamış oluruz.  Bireysel mutsuzluğun en etkin nedenlerinden biri ekonomik yetersizliklerdir. Bireysel mutluluklar bir nebze olsun arttırıldığı zaman toplumsal huzur ve toplumsal refah da arttırılmış olur.

 

Bir toplumun huzuru, o toplumun ekonomik özgürlüğüyle eşdeğerdir. !denizbatu!

 

Tüm halkımızın Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlar, tüm ulusumuzun en yüksek düzeyde refah-huzur için de yaşamasını temenni ederim. !denizbatu!