İSO uyardı: Giyimde dönüşüm şart

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, giyim eşyası sektörünün giderek artan şekilde hissedilen yabancı rekabetin de etkisiyle dönüşüm ihtiyacı içinde bulunduğunu belirtti.

İSO'nun Odakule'deki merkez binasında düzenlenen "Giyim Eşyası İmalatı Sanayi Sektör Raporu"nun tanıtım toplantısında konuşan Küçük, "Giyim eşyası imalatı sanayisinin net döviz kazancı, 2005 yılından bu yana 10 milyar doların üzerinde kalmış ve sektör en yüksek net döviz kazancını sağlayan imalat sanayi kolu olma özelliğini sürdürmüştür. İhracat pazarları içinde, AB ülkeleri önemimi korumakta iken; ABD'ye olan ihracatın payı önemli ölçüde düşmüş, Rusya başta olmak üzere yakın ve komşu ülkelere ihracatın payı ise artmıştır. Biraz önce ifade ettiğimiz gibi, giyim eşyası imalatı, uzun yıllar ihracat odaklı büyüme ve gelişme göstermiş, bununla birlikte, 2000'li yılların ortalarından itibaren iç pazarda da önemli gelişmeler yaşanmaya başlamıştır. İç pazarda, 2005 yılında 32,2 milyar TL olan hazır giyim harcamaları, 2011'de 47,2 milyar liraya yükselmiştir" dedi. 

Küçük, "2001 yılından bu yana sürdürdüğümüz sektör stratejileri geliştirme projemizin amacı, sanayicilerimizin, rekabet mücadelesi verdiklerini küresel koşulları daha iyi tanımalarına ve rekabet yarışına daha iyi hazırlanmalarına katkıda bulunmaktır. Raporlarımız kapsamında, öncelikle, incelenen sektörün mevcut durumu rakamsal veriler ışığında ele alınmakta ve rakip ülkeler ile karşılaştırmalı analizler yapılmaktadır" dedi. 

Küçük sektörel değerlendirmesine şöyle devam etti: 

"Giyim sektörümüz, bireylerin temel giyinme ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik olarak yarı dayanıklı mallar sınıfında, nihai tüketim malları üreten bir sektör konumundadır. 1980'li yıllardan itibaren ekonomi ve sanayimizin, itici gücü konumundaki, giyim eşyası imalatı sanayisinin ekonomideki ağırlığı, 2000'li yılların başlarıyla birlikte sınırlanma eğilimine girmiştir. Sektöre ait, üretim değeri, katma değer ve yatırım değerlerini genel imalat sanayi içindeki payları, 2003-2009 yılları arasındaki dönemde azalma göstermiştir. 

YATIRIM PAYI GERİLEDİ

Birkaç rakamsal veriyi dikkatlerinize getirecek olursak; 2003'ten 2009'a, sektörün imalat sanayi üretim değeri içindeki payı, yüzde 10'dan, yüzde 6,8'e, katma değer payı yüzde 10,4'den, yüzde 6,7'ye ve yatırımlar içindeki payı da yüzde 8,1'den yüzde 3,5'e gerilemiştir. Giyim eşyası sektörümüz, emek yoğun yapısı itibariyle, istihdamda önemli bir ağırlığa sahiptir. Bununla birlikte, sektörün istihdamı da, 2005'ten, 2011'e yüzde 15 oranında gerilemiştir. 

Giyim eşyası imalatı sanayi, Türkiye'nin 1980 sonrası dışa açık büyüme ve sanayileşme tercihi içinde uzun yıllar lider sektör konumunda olmuştur. Sektörümüz, üretim kapasitesini büyük ölçüde ihracat odaklı olarak kullanmakta olup, 1980'lerden itibaren, yatırım ve üretim süreçlerini, dış pazarlar ve ihracat imkanları şekillendirmiştir. 

Sektörün 2005'te, 11,8 milyar dolar olan ihracatı, 2011'de 13,9 milyar dolara çıkarken, en yüksek ihracatı gerçekleştiren iki alt grup ise, iç ve dış giyim eşyaları olmuştur. Sektörün, 2005 yılında 738 milyon dolar olan ithalatı ise 2011'de 3,1 milyar dolara yükselmiştir." 


'KAYIT DIŞI BÜYÜK ENGEL'
Giyim sanayisinin Türkiye'nin ekonomik geleceği için büyük önem taşıdığını belirten Küçük, "Sektör, yarattığı katma değeri, yine kendi gelişimi için kullanmış ve ayrıca, sermaye birikimi, Türkiye'nin diğer iktisadi faaliyetleri için önemli bir yerli kaynak olmuştur. Tüm bu özellikleri yanında, giyim eşyası sektörümüz, giderek artan şekilde hissedilen yabancı rekabetinin de etkisiyle, dönüşüm ihtiyacı içinde bulunmaktadır" dedi. 

Giyim sektöründeki kayıt dışı ekonomiye de dikkati çeken Küçük, "Sektörümüz, uzun süredir bu gerçeğin farkındadır ve rekabet gücünü artırabilmek için kendi üzerine düşenleri yerine getirmenin arayışı ve gayreti içerisindedir. Dönüşüm sürecinde,hazır giyim sektörümüzün önündeki en büyük engellerden biri, kayıt dışılık sorunu olarak görünmektedir. Giyim eşyası imalat sanayisindeki, kayıt dışılığın azaltılması ve tümden ortadan kalkması için, sektörün önerileri dikkate alınmalı ve kamu, bu sorunu, sanayi ve piyasa dostu bir yaklaşımla, kademeli olarak çözüme kavuşturmalıdır" ifadelerini kullandı. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ekonomi Haberleri