İşte öğretmen anketinin sonuçları

Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, Türk Eğitim-Sen'in öğretmen anketi sonuçlarını paylaşırken, "Öğretmenleri itibarsızlaştırma politikalarından vazgeçilmelidir" dedi.

Bostan yaptığı açıklamada, Türk Eğitim-Sen olarak, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla her yıl olduğu gibi bu yıl da bir anket çalışması gerçekleştirdiklerini anlattı.

Öğretmenlerin sosyo-ekonomik durumları ve mesleki sorunlarını tespit etmek amacıyla internet üzerinden yaptıkları ankete 14 bin 794 kişinin katıldığını belirten Bostan, "Ankete katılanların; yüzde 16'sı kadın, yüzde 84'ü erkek. Yüzde 86.7'si evli, yüzde 13.3'si bekar. Yüzde 76.9'unun çocuğu var, yüzde 23.1'inin çocuğu yok. Yüzde 33.3'ünün 1, yüzde 47.8'inin 2, yüzde 15.3'ünün 3, yüzde 3.6'sının 4 ve üzerinde çocuğu var. Yüzde 37.4'ü ilkokulda, yüzde 30.4'ü ortaokulda, yüzde 30.2'si lisede, yüzde 2'si okul öncesinde görev yapıyor. Yüzde 70.5'i öğretmen, yüzde 15.2'si müdür yardımcısı, yüzde 12.5'i müdür, yüzde 1.8'i müdür baş yardımcısı olarak görev yapıyor. Ankete katılanlara aylık kazançlarının ne kadar olduğunu sorduk. Buna göre ankete katılan öğretmenlerin maaş, ek ders ücretleri, aile ve çocuk yardımı dahil yüzde 33.8'i 2.001-2.250 TL, yüzde 27.6'sı 1.801-2.000 TL, yüzde 17.5'i 2.251-2.500 TL, yüzde 10.9'u 2.501 TL'den fazla, yüzde 10.2'si de 1.600-1.800 TL aylık kazancı olduğunu belirtmektedir. Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 57.2'si aylık kazancının giderlerini karşılamaya yetmediğini, yüzde 31.2'si kısmen yettiğini, yüzde 11.6'sı da aylık kazancının giderlerini karşılamaya yettiğini ifade etmektedir" diye ifade etti.
 

Ankete katılanların yüzde 49.5'inin aylık kazancının büyük bölümü ile banka kredisi ödediğini belirten Bostan, "Ankete katılanlara aylık kazancının büyük bölümünü nereye harcadıklarını sorduk. Buna göre yüzde 49.5'i banka kredisi, yüzde 16.6'sı gıda, yüzde 14.6'sı ev kirası, yüzde 10.3'ü çocukların masrafı, yüzde 2.1'i yakıt, yüzde 0.5'i giyim, yüzde 6.4'ü de diğer cevabı vermiştir" şeklinde ifade kullandı. 


'KREDİ KARTI BORCU İÇİN BANKA KREDİSİ ALIYORLAR'

Bostan, "Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 40.9'u son bir yıl içinde kredi kartı borcunu kapatmak için banka kredisi çekmiş. Ankete katılanların yüzde 40.9'u son bir yıl içinde kredi kartı borcunu kapatmak için banka kredisi çektiğini söylerken, yüzde 59.1'i borcunu kapatmak için banka kredisi çekmediğini belirtmiştir. Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 5.6'sının borçları nedeniyle evine ya da maaşına haciz gelmiş. Ankete katılanların yüzde 5.6'sı borçları nedeniyle evine ya da maaşına haciz geldiğini söylerken, yüzde 94.4'ü haciz gelmediğini ifade etmiştir" dedi. 

Ankete katılanların yüzde 50.3'ünün ev sahibi olduğunu ve ev sahibi olanların yüzde 67'si ise evini banka kredisiyle aldığına dikkat çeken Bostan, "Ankete katılanların yüzde 50.3'ü ev sahibi iken, yüzde 49.7'i ev sahibi olmadığını ifade etmiştir. Ev sahibi olanlara nasıl ev sahibi olduklarını sorduk. Buna göre, yüzde 67'si banka kredisiyle, yüzde 11'i ailemden miras kaldı, yüzde 8'i birikmiş paramla, yüzde 2.9'u ailemle oturuyorum cevabını verirken; yüzde 11.1'i de diğer seçeneğini işaretlemiştir" diye ifade etti. 

Bostan, ankete katılanların yüzde 90.5'i evinde kemer sıkma politikası uyguladığını kaydetti. 

Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

'NE ZAMAN SİNEMAYA GİTTİKLERİNİ HATIRLAMIYORLAR'

"'Ekonomik nedenlerden dolayı en çok hangi alanda kısıtlamaya gidiyorsunuz?' sorusuna ankete katılanların yüzde 62.2'si sosyal etkinlikler cevabını verirken; yüzde 17.1'i giyim, yüzde 9.5'i mutfak masrafı, yüzde 2.4'ü çocuklarımın ihtiyaçları, yüzde 2.2'si yakıt, yüzde 0.7'si elektrik ve su giderleri, yüzde 2.8'i de diğer seçeneğini işaretlemiştir. Bu soruya 'Gelirim yeterli olduğu için harcamalarımda kısıtlama yapmıyorum' diyenlerin oranı ise yüzde 3.1'dir. Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 43.1'i en son ne zaman sinema ya da tiyatroya gittiğini hatırlamıyor. Ankete katılanlara 'En son ne zaman sinemaya ya da tiyatroya gittiğiniz?' sorusunu yönelttik. Buna göre yüzde 43.1'i hatırlamıyorum derken; yüzde 19.8'i son bir yıl içinde, yüzde 14.8'i son iki yıl içinde, yüzde 11.8'i son altı ay içinde, yüzde 4.3'ü son üç ay içinde, yüzde 2.3'ü son iki ay içinde, yüzde 2'si son iki hafta içinde, yüzde 1.9'u da son bir ay içinde cevabını vermiştir." 

'AKARYAKIT ZAMMINDAN ETKİLENDİLER'

"Son yapılan zamlar öğretmenleri de vurdu" diyen Bostan, "Ankete katılanların yüzde 45.6'sı yapılan zamlardan en çok akaryakıt zammının kendisini olumsuz etkilediğini belirtirken; yüzde 19.3'ü doğalgaz zammı, yüzde 19.1'i gıda, yüzde 9.6'sı elektrik, yüzde 1.2'si otomobil fiyat artışı, yüzde 5.2'si de diğer cevabını vermiştir. Öğretmenlere yaz tatillerini nerede geçirdiklerini sorduk. Buna göre ankete katılanların yüzde 64'ü yaz tatilini evde, yüzde 27.2'si memleketinde, yüzde 5.8'i tatil yöresinde geçirdiğini söylerken; yüzde 3'ü de diğer cevabını vermiştir. Ankete katılanların yüzde 20.5'i ek iş yaptığını belirtmiştir. Ek iş yapanlara "hangi tür ek iş yapıyorsunuz?" sorusunu yönelttik. Buna göre ek iş yaptığını ifade edenlerin yüzde 22.9'u çiftçilik yaptığını, yüzde 21.9'u özel ders verdiğini, yüzde 8.4'ü boya-badana, tamirat vb. işlerde çalıştığını, yüzde 8'i ticaretle uğraştığını, yüzde 5.6'sı dershanede çalıştığını, yüzde 5.2'si pazarcılık yaptığını, yüzde 1.2'si taksicilik yaptığını ifade ederken; yüzde 26.8'i de diğer seçeneğini işaretlemiştir" dedi. 

'YARISI MİLLİ PİYANGO BİLETİ ALIYOR'


Bostan, "Ankete katılanların yüzde 36.7'si milli piyango bileti aldığını söylemiştir. Milli piyango bileti alanlara hangi sıklıkla aldıklarını sorduk. Buna göre yüzde 55.2'si yılda bir, yüzde 16.3'ü ayda bir, yüzde 8.9'u on günde bir, yüzde 8.2'si altı ayda bir, yüzde 7.3'ü üç ayda bir, yüzde 4.1'i iki ayda bir cevabını vermiştir. Ankete katılanların yüzde 40'ı öğrenci/veli şiddetine maruz kaldığını, yüzde 60'ı öğrenci/veli şiddetine maruz kalmadığını ifade etmiştir. Veli/öğrenci şiddetine maruz kalanlara hangi şiddet türüne maruz kaldıklarını sorduk. Buna göre şiddete maruz kalanların yüzde 69.2'si sözlü, yüzde 19'u psikolojik, yüzde 11.5'i fiziki, yüzde 0.3'ü de cinsel şiddet cevabını vermiştir" diye ifade etti. 

'ÖĞRETMENLER BAKAN DİNÇER'E GÜVENMİYOR'

Ankete katılan öğretmenler Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in şiddete uğrayan öğretmenleri sahiplenmediğini düşündüğüne dikkat çeken Bostan, "Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in şiddete uğrayan öğretmenleri sahiplendiği düşünüyor musunuz?" sorusuna ankete katılanların yüzde 93.7'si hayır, yüzde 4'ü kısmen, yüzde 2.3'ü evet cevabı vermiştir. Ankete katılanlara "Sayın Başbakan'ın öğretmenlerin diğer memurlara nispeten daha az çalışıp, daha çok ücret aldığı ve yıl içerisinde daha fazla tatil yaptığı şeklindeki açıklamaları sizi üzdü mü?" sorusunu yönelttik. Buna göre yüzde 96.1'i evet, yüzde 3.9'i hayır cevabı vermiştir" şeklinde ifade etti. 


Bostan, "Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in en çok hangi açıklaması sizi üzdü?" sorusuna ankete katılanların yüzde 53.3'ü öğretmenlerin üç ay tatil yaptığını söyleyerek, onları fazla tatil yapan kişiler olarak lanse etmesi derken; yüzde 17.2'si Türkiye'deki öğretmenler OECD ortalamasının altında çalışıyor şeklindeki açıklaması, yüzde 13.5'i atama bekleyen öğretmenleri yem bekleyen güvercinlere benzetmesi ve onlara başka iş bulmalarını önermesi, yüzde 7.2'si 66 aya itirazların PKK kaynaklı olduğunu öne sürmesi, yüzde 3.1'i OECD ülkeleri içinde öğretmenlerin devamsızlık oranı en yüksek ülke Türkiye şeklindeki açıklaması, yüzde 3'ü de diğer cevabını verirken; yüzde 2.7'si Ömer Dinçer'in hiçbir açıklaması beni üzmedi demiştir. "Türkiye'de öğretmenlik mesleğinde en sıkıntılı konu aşağıdakilerden hangisidir?" sorusuna ankete katılanların yüzde 38.6'sı öğretmenlik mesleğinin değersizleştirilmesi, itibarsızlaştırılması, yüzde 29.6'sı Milli Eğitim Bakanı ve Başbakan'ın öğretmenlere yönelik olumsuz tutum ve davranışları, yüzde 22'si öğretmen maaşlarının kamudaki en düşük ücret seviyesine gerilemesi, yüzde 3.4'ü özlük haklar açısından yaşanan sorunlar, yüzde 3.2'si kadrolaşma ve yandaş kayırma, yüzde 1'i çalışma saatlerinin fazla, çalışma koşullarının ağır olması, yüzde 0.8'i öğretmen ve derslik açığı, yüzde 0.7'si ücretli öğretmen istihdamı, 0.7'si de diğer cevabını vermiştir" diye ifade etti. 

Bostan, "Ankete katılanların yüzde 94.9'u öğretmenlere bakış açısının son 10 yıl içinde olumsuz yönde değiştiğini düşünmektedir. "Ankete katılanlara mesleğinizle ilgili en büyük korkunuz nedir?" sorusunu yönelttik. Buna göre yüzde 48.6'sı itibarımı kaybetmek, 18.4'ü iftiraya uğramak, yüzde 11.4'ü öğrenci/veli şiddetine maruz kalmak, yüzde 8.8'i işimi kaybetmek, yüzde 2.7'si hakkımda soruşturma açılması, yüzde 1.7'si de meslektaşlarımla sorun yaşamak derken; yüzde 8.4'ü diğer seçeneğini işaretlemiştir. Ankete katılanların yüzde 92.6'sı öğretmenlik mesleğinin cazibesini yitirdiğini düşünürken; yüzde 7.4'ü cazibesini yitirmediğini düşünmektedir" şeklinde ifade etti. 


'ÖĞRETMENLİK ARTIK TERCİH EDİLMEZ MESLEK'
Hanefi Bostan, "Ankete katılanların yüzde 89.9'u çocuğunun öğretmen olmasını istemezken; yüzde 10.1'i çocuğunun öğretmen olmasını istemektedir. Bu sonuç daha önceleri çok revaçta olan öğretmenlik mesleğinin bugün geldiği noktayı gözler önüne sermesi açısından çok dikkat çekicidir. Öğretmenlerin gözünde, öğretmenlik mesleği, artık tercih edilemez hale gelmiştir. Çocuğunun öğretmen olmasını istemeyenlere bunun nedenlerini sorduk. Buna göre yüzde 44.2'si mesleğin itibarsızlaştırılması cevabını verirken; 31.3'ü maddi sıkıntılar ve özlük hakların yetersizliği, yüzde 14.6'sı yoğun stres ve baskı altında yapılan, can güvenliği endişesinin yaşandığı bir meslek olması, yüzde 7.7'si devletin öğretmenlik mesleğine yaptığı yatırımın yetersiz olması, yüzde 1.1'i mesleki gelişim olanaklarının sınırlı olması, yüzde 0.3'ü çalışma saatlerinin ve ders yükünün fazla olması, yüzde 0.8'i de diğer cevabını vermiştir" dedi. 


Bostan, ankete katılanların yüzde 50.8'i emekliliği geldiğinde emekli olmayı düşünmediğini ve yüzde 49.2'si emekli olmayı düşündüğünü kaydetti. 

'Emekli olmayı düşünmeyenlere bunun nedenlerini sorduk' diyen Bostan, "Emekli olmayı düşünmeyenlerin yüzde 82'si emekli maaşları çok yetersiz, çalışmaya ihtiyacım var derken; yüzde 9.6'sı emeklilerin yaşam standardı çok düşük, yüzde 3.7'si verimli bir dönemde emekli olmayı istemiyorum, yüzde 0.9'u kendimi hazır hissetmiyorum, yüzde 3.8'i de diğer cevabını vermiştir. Emekli olmayı düşünenlere bunun nedenlerini sorduk. Emekli olmayı düşünenlerin yüzde 40.7'si öğretmenlere verilen değerin azalması nedeniyle emekli olmak istiyorum derken; yüzde 28.6'sı mesleğin getirdiği sıkıntıları daha fazla göğüsleyemiyorum, yüzde 14.8'i gelirim yetersiz olduğu için başka bir iş yapmak istiyorum, yüzde 11.4'ü dinlenmek istiyorum, yüzde 4.5'i de diğer seçeneğini işaretlemiştir" diye ifade etti. 

'İLKOKUL-ORTAOKUL AYRI BİNALARDA OLMALI'


Ankete sonuçlarına göre öğretmenler yeni sistemden dertli olduklarının ortaya çıktığını belirten Bostan, "Ankete katılanlara yeni eğitim sisteminden kaynaklanan en büyük sorun size göre hangisidir?" diye sorduk. Buna göre ankete katılanların yüzde 22.2'si ilkokul, ortaokul, lise öğrencilerinin ayrı binalarda olması gerekirken, fiziki imkansızlıklar nedeniyle öğrencilerin aynı binalarda ya da aynı bahçede iki ayrı binada eğitim öğretim görmesi, yüzde 15.3'ü okula başlama yaşının öne çekilmesi, yüzde 14.6'sı sınıf mevcutlarının artması ve derslik ihtiyacı, yüzde 10.8'i yeni sistem nedeniyle özür grubu ve yer değiştirme mağdurları oluşması ve öğretmenlerin alan değiştirmek zorunda kalması, yüzde 10.2'si seçmeli dersler nedeniyle eğitimin başlama ve bitiş saatlerinde değişiklik olması, yüzde 10'u sınıf öğretmenlerinin norm kadro fazlası olması, yüzde 2.8'i okul öncesinin zorunlu eğitim kapsamından çıkarılması, yüzde 2.1'i talep edilen seçmeli dersleri verecek öğretmenlerin yeterli sayıda olmaması, yüzde 0.6'sı açık liseye kayıt için öngörülen 18 yaş şartının kaldırılması derken; yüzde 2.5'i bu sistemden kaynaklanan herhangi bir sorun olduğunu düşünmüyorum cevabını vermiştir. Bu soruda diğer seçeneğini işaretleyenlerin oranı ise yüzde 8.8'dir. Ankete katılanların yüzde 24'ü yeni sistem nedeniyle özür grubu ya da yer değiştirme mağduru olduğunu söylerken; yüzde 76'sı özür grubu ya da yer değiştirme mağduru olmadığını ifade etmektedir" diye konuştu. 

Bostan, "Ankete katılanların yüzde 55.5'i Öğretmenler Gününde Milli Eğitim Bakanından talihsiz açıklamaları ve uygulamaları için öğretmenlerden özür dilemesini ve mesleğin itibarını artırıcı tedbirler alınmasını isterken; yüzde 26.7'si öğretmenlerin ek ödemelerinde artış yapıldığını ve özlük haklarında düzenleme yapılacağını açıklamasını, yüzde 10.9'u öğretmenlere bir maaş ikramiye vermesini, yüzde 4.7'si emekliliği özendirecek tedbirler alındığını açıklamasını istemiştir. Bu soruya diğer cevabını verenlerin oranı yüzde 2.2'dir" diye ifade etti. 

Ankete katılanların yüzde 87.4'ü Bakan Ömer Dinçer'i başarısız buluyor sonuçlarına dikkat çeken Bostan, "Ankete katılanların yüzde 87.4'ü Ömer Dinçer'i başarısız, yüzde 9.8'i kısmen başarılı, yüzde 2.8'i de başarılı bulmaktadır. Geçen yıl yaptığımız ankette, Ömer Dinçer'i başarısız bulanların oranı yüzde 77 idi. Bu yıl Ömer Dinçer'i başarısız bulanların oranındaki artış dikkat çekicidir. Ankete katılanlara "Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'i değerlendirme imkanınız olsaydı, 10 üzerinden kaç puan verirdiniz?" diye sorduk. Buna göre yüzde 61.1'i 1, yüzde 9.3'ü 2, yüzde 11.1'i 3, yüzde 6.1'i 4, yüzde 5'i 5, yüzde 2.9'u 6, yüzde 1.6'sı 7, yüzde 1.1'i 8, yüzde 0.6'sı 9, yüzde 1.1'i de 10 seçeneğini işaretlemiştir. 

Anket sonuçlarında en büyük sorunun terör olayları çıktığına dikkat çakan Bostan, "Ankete katılanlara "Size göre Türkiye'de yaşanan en büyük sorun nedir?" sorusuna yüzde 49.2'si terör, yüzde 17.2'si adam kayırmacılık, kadrolaşma, yüzde 14.2'si eğitim alanında yaşanan sorunlar, yüzde 10.8'i ekonomik sorunlar, yüzde 4.4'ü dış politikada yaşanan sorunlar, yüzde 1.9'u işsizlik, yüzde 1.3'ü yolsuzluk, yüzde 1'i de diğer cevabını vermiştir. Ankete katılan öğretmenlere "657 sayılı DMK'da değişiklik çalışmaları devam ediyor. Bu çalışmalar sonucunda memurun en önemli kazanımı olan iş güvencesinin kaldırılacağını düşünüyor musunuz?" diye sorduk. Ankete katılanların yüzde 76.2'si memurun en önemli kazanımı olan iş güvencesinin kaldırılacağını düşünürken; yüzde 23.8'i kaldırılmayacağını düşünmektedir" şeklinde ifade kullandı. 

Bostan, "Ankete katılanların yüzde 91'i iş güvencesinin kaldırılmak istenmesi durumunda sendikamızın alacağı eylem kararını destekleyeceğini ifade etmiştir. Ankete katılanlara "İş güvencesi konusunda nasıl bir eylem yapılmasını istersiniz?" sorusunu yönelttik. Buna göre yüzde 51.5'i iş bırakma, yüzde 20.3'ü miting, yüzde 9'u kitlesel basın açıklaması, yüzde 7.8'i iş yavaşlatma derken; yüzde 11.4'ü diğer cevabını vermiştir. Ankete katılanların yüzde 49.9'u kendisini kaygılı, yüzde 30.4'ü değersiz, yüzde 11.2'si bunalımda, yüzde 5.7'si mutlu ve huzurlu olarak tanımlarken; yüzde 2.8'i diğer seçeneğini işaretlemiştir. 

Bostan, sonuçlara ilişkin açıklamasını şöyle sürdürdü: 

'ÖĞRETMENLER MESLEKLERİNDEN SOĞUDU'

"Anket çalışmamız, Öğretmenler Günü'nde öğretmenlerimizin sosyo-ekonomik durumunun geçen yıllardan farklı olmadığını gözler önüne sermektedir. Hatta bu yıl özellikle öğretmenlerin dert yandığı konuların başında öğretmenlerin değersizleştirilmesi, itibarsızlaştırılması gelmektedir. Hükümetin, Milli Eğitim Bakanlığı'nın öğretmenlere yönelik tutum ve davranışları öğretmenleri mesleklerinden soğutmaktadır ve öğretmenler, çocuklarının öğretmenlik mesleğini seçmelerine sıcak bakmamaktadır. Bu nedenle öğretmenlik mesleğine kaybettiği itibarı ivedilikle geri kazandırılmalıdır. Öğretmenlerimizin bu ülkenin temel yapı taşı olduğunu görmezden gelenler, öğretmenleri sözleri ile küçümseyenler, onların toplumdaki itibarını yerle bir edenler, öğretmenlerin hak ettikleri konuma ulaşmasına engeller koyanlar, öğretmenlerin, memurların iş güvencesini ellerinden almaya yeltenenler bilmelidir ki; toplumun geleceği sadece eğitim ile kazanılır. Eğitimin olmazsa olmaz enstrümanı ise öğretmendir. Siz öğretmeninizi mutlu etmediğiniz, huzursuzluğa sürüklediğiniz, onu hor gördüğünüz, etkisizleştirip, değersizleştirdiğiniz, yoksulluğa terk ettiğiniz sürece toplumun geleceğini kazanamaz, bu ülkeyi gelişmiş dünya ülkeleri düzeyine taşıyamazsınız. Bu ülkeyi yönetenler; "Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet henüz millet namını almak yeteneğini elde edememiştir. Ona basit bir kütle denir, millet denmez" 

diyen Başöğretmenimiz Atatürk'ten feyz almalıdır. Siyasi erk, öğretmenlerimize değer vererek, onları yüceltmelidir. Umuyoruz ki, bu anket çalışmasının acı sonuçları, başta Başbakan ve Milli Eğitim Bakanı olmak üzere ülkeyi yönetenlerin hafızalarına kazınır ve öğretmenlere yönelik yürüttükleri yanlış politikaları gözden geçirmelerine vesile olur."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Eğitim Haberleri

İstanbul’daki Görevine yeni başlayan Murat ATAŞCI öğrencilere sınav kaygısı konulu seminer verdi.