Karne Tehdit Unsuru Olarak Görülmemeli

Ceza ve ödüller eğitime zarar verici olmamalı.Karne, okuldaki başarı ya da başarısızlığın belirteci gibi algınlansa da aslında sınavlarda alınan rakamsal değerlerin bir sonucudur.

Bu rakamların, çocuklarımızın gerçek becerilerini, gayretlerini, yeterliliklerini tam olarak yansıttığını düşünmenin ise bir yanılgı olduğuna dikkat çeken Medicana Çamlıca Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Ayşe Selbes karne döneminde ebeveynlere önerilerde bulunuyor.

Çocuğunun kötü karne alacağını hisseden bazı anne babalar karne dönemi yaklaştıkça çocuklarına yönelik tehditlerini artırmaktadırlar. Anne baba tehditleri ile başlayan karne döneminde, öğrencinin kendinden uzaklaşması, yaşamdan uzaklaşması, çözüm bulamama, yaşamına son verme kararına kadar giden hayati yanlışlar yapılmaktadır. Karne eğitimde “ceza ve ödüller” tehdit unsuru olarak görülmemelidir. Uzmanlar anne babaları uyararak, iletişimin karnedeki rakamlarla değil, çocukla kurulması gerektiğine dikkat çekiyor.

 

CEZALARI ABARTMAYIN

Eğitim hayatında kural koyucu anne ve baba, rolünü bu karne üzerindeki göstergeye göre kullanır.  Ceza ve tehditler gelecek rakamlara göre belirlenir. Ödüller bile tıpkı gösterdikleri tepki gibi yapay ve olayın sınırlarını çok aşmıştır. Eğitim çocuğun geleceğinden çok sahip olacağı değerlerle ölçülmeye başlamıştır. Cezalarda, çocuğun hayatını değerlendirme açısından abartılmıştır.  Eve gelmemek, evden kaçmak kısa düşünülen kaçamak çözümlerdir. Anne baba tehditleri ile başlayan karne dönemi, öğrencinin kendinden uzaklaşması, yaşamdan uzaklaşması çözüm bulamama yaşamına son vermeye karar vermeye kadar giden hayati yanlışlar yapılmaktadır.

 ANNE BABALARA ÖNERİLER 

·         Eğitim çocuklar için ceza yöntemi ile başarı kazandırılacak bir edim değildir. 

·         Anne baba çocukları ile eğitimi yaşamalıdır.

·         Kişiliğine uygun, yeteneklerine uygun eğitim seçilmelidir. Zorlayıcı olmamalıdır.

·         Öğrenci zorlandığı temel eğitimde takviye almalı, anne ve baba çocuğunu eğitimde yalnız bırakmamalı, onunla birlikte arkadaşlık yapmalı ve onu anlamaya çalışmalıdır.

·         Özgüven vermeli ve kendisine güvendiklerini ve başaracağından emin olduklarını her zaman ifade etmelidirler.

·         Sorunları okul haricinde de olabilir, dikkatle üzerine gidilmeli ve uzmanlardan yardım almaları gerektiğine kendileri inanmalı ve çocuklarına da bunu belli ederek profesyonel yardım almalılar.

·         Davranışlarındaki değişimden kısa sürede haberdar olup gereken çözüme suçlamadan gitmelilerdir.

·         Okul yönetimini ve öğretmenleri öğrencinin yanında eleştirmemeli ve okulla işbirliği yapmalıdır.

·         Sevgi, saygı manevi temeller içerisine verilmeli, maddi ödüller verilmemeye dikkat edilmelidir.

·         -Bilgisayar hangi amaçla ne kadar süre ile kullanacağına siz karar verin, kararınızı ödül olarak asla esnetmeyin.

·         Evde kurallar uygulanmak içindir, tüm aile uymalıdır.

·         Evde tüm aile bireylerinin sorunlarını anlatabildiği sohbetler yapın.

·         Çocuğunuzun ve sizleri rahatlatan mutlaka bir hobiniz olsun, hobinizi kendinizle baş başa kalmak istediğiniz dönemlerinizde yanınızda ve size zevk versin.

·         Hayatı ve eğitimi sevin, çocuğunuza zorlamadan sevdirin.  Hayatı sevgiyle yorumlayan çocuklar ona verilen tüm ödevleri hayatın bir parçası olarak zorlanmadan yerine getirir. Başarı buradadır. 

En önemli nokta; çocuğun annesi ve babası tarafından sevildiğini, değer verildiğini ve kabullenildiğini hissetmesidir. Notlar istenildiği gibi olmasa da, çocuğun elinden gelen çabayı gösterdiğini fark etmiş olduğumuzu hissettirmeyi unutmamalıyız. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Eğitim Haberleri

İstanbul’daki Görevine yeni başlayan Murat ATAŞCI öğrencilere sınav kaygısı konulu seminer verdi.