Neşet Yolcu: Ateşten gömlek giydim ve başardım!

Neşet Yolcu: Ateşten gömlek giydim ve başardım!

Yeni çıktığı Süper Amatör Ligde mükemmel bir sezon geçiren ve lig sonunda Bölgesel Amatör Lige terfi eden Erokspor’un Teknik Direktörü Neşet Yolcu başarı hikayesini anlattı.

Yeni çıktığı Süper Amatör Ligde mükemmel bir sezon geçiren ve lig sonunda Bölgesel Amatör Lige terfi eden Erokspor’un Teknik Direktörü Neşet Yolcu başarı hikayesini anlattı.

Erokspor 55 yıllık tarihinde ilk kez ciddi bir başarı elde etti. Büyük bir çekişmeye sahne olan İstanbul Süper Amatör Lig Klasman Grubunda oynadığı 13 maçın ardından oldukça zorlu süreci mutlu sonlandıran ve 3.sıradan terfi eden Kasımpaşa temsilcisi 2 yılda 2 şampiyonluk yaşadı ve Bölgesel Amatör Lige çıktı.


Neşet Yolcu kimdir?
Neşet Yolcu 1964 Gümüşhane doğumlu. Futbola o zamanlar ikamet ettiği Çıksalın’da başladı. 2 sene hem genç hem de A takımda görev yaptı. 18 yaşında İETT’ye transfer oldu. O zamanlar müessese takımlarında Kurum’un kadrolu çalışanı olmayan futbol oynamıyordu. Neşet Yolcu askerlik öncesi başladığı İETT takımında (84-86 yılları hariç) 10 yıl boyunca görev yaptı. O zamanlar güreş, karate, futbol ve voleybol gibi branşları da olan İETT, İSKİ, İtfaiye’nin 1990 yılında birleşmesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyespor adını alması üzerine turuncu-lacivertli ekibin ilk kaptanı olarak bu takımda görev yapmaya başladı. Yolcu, bu ekibin ilk takım kaptanı olma özelliğini de taşıyor. Turhan Özyazanlar’ın çalıştırdığı İstanbul Büyükşehir Belediyespor’da futbola 1991’de son veren Yolcu, 1994 yılında yine İstanbul Büyükşehir Belediyespor’da Antrenörlüğe başladı. 19 sezon İstanbul Büyükşehir Belediyespor’da alt yapılarda görev yapan başarılı teknik adam çeşitli kategorilerde Türkiye Şampiyonlukları yaşadı.




Sizi, İBB’den Erok’a getiren sebep nedir?
Hem Erokspor’da hem de İstanbul Büyükşehir Belediyespor’da aynı Yöneticilerle çalıştım. İki takım arasında bir fark yoktu. Erokspor’un İBB’nin pilot takımıydı. Ben de zaten İstanbul Büyükşehir Belediyespor’da çalışırken bir taraftan da Erokspor’da Hocalık yapıyordum. Bize ihtiyaç duyulduğu her zaman Erokspor’a yardımcı oldum. İstanbul Büyükşehir Belediyespor’da 20 sene kadrolu eleman olarak çalışıp emekliğime hak kazanınca Erokspor’a geldim. Erokspor’un güzel bir camia olması, Başbakanımızın takımı olması ve Eyüp’teki yeni tesislerinde yeni projeler bizi Erokspor’a getirdi.

 

İstanbul Büyükşehir Belediyespor için neler söylersiniz?
İstanbul Büyükşehir Belediyespor çok ayrı ve çok müstesna bir camiadır. 20 yıl büyük bir keyifle çalıştım. Çok güzel günlerim geçti. Unutamadığımız isimler var. Mesela rahmetli Tevfik Aydeniz ağabeyimiz var. Mekanı cennet olsun. Kenan Kızılkaya Başkanım, Nuri Albayrak Başkanım, Kamil Dizar Başkanım ve Osman Aşkın Bak Başkanlarımızın bizde emeği çoktur. Bir aile olduk İstanbul Büyükşehir Belediyespor’da. Bize hep güvendiler, inandılar ve her konuda yardımcı oldular. Biz göreve başladığımızda İstanbul Büyükşehir Belediyespor diye bir takımı kimse bilmiyordu. İlk göreve başladığımızda oyuncu bile yoktu. Langa tesisleri o zamanlar martıların yuvasıydı… Ben o zamanlar Halıcıoğlu’ndan Langa’ya arabamla oyuncu götürürdüm. Eski bir arabam vardı o zamanlar, arabama 10 kişi doldurup Langa’ya götürür ve antrenman sonunda evlerine kadar teslim ederdim. O grubun içinden şu anda Adem Alkaşin, Özer, Aytek gibi üst düzey futbolcular yetişti.


İBB’de 20 yıl çalışmak size ne gibi avantajlar sağladı?
Çok faydasını gördüm, hepsinden Allah razı olsun. Benim kendi camiam İBB. Kendi evimden hiç ayırmadım. Çok çalıştım ve başarılı olduk. İstanbul Büyükşehir Belediyespor’da çok önemli dostluklar edindim. İşte Erokspor’un şampiyonluk maçında İBB’de eski arkadaşlarımı gördünüz. O güzel günümde yanımda olmak istediler. İBB’nin şimdi tesis sorumlusu olan Can Albayrak ağabeyim ve Gençlik Gelişim Ligi Teknik Sorumlusu Mustafa Sarıgül kardeşimin yanı sıra Adnan Karayaka Hocam da geldi, manevi destek oldular. Aile budur aslında. Birlikte sevindik maç sonunda… Yıllara dayanan dostluklar kurduk ve Büyükşehir camiası hep ahde vefa göstermiştir. Çok mutluyum açıkçası.

 

Erokspor’da göreve gelmeniz neden ve nasıl oldu?
Erokspor çok özel bir Kulüptür. Bunun böyle bilinmesini isterim. Böylesine güzel bir Kulübün başında olmak ayriyeten beni mutlu ediyor. Bildiğiniz gibi beni ben Erokspor’da alt yapıda göreve başladım. Ancak gelinen noktada takımın başına Başkanımız Sayın Fikret Kurt ve Yöneticilerimiz bizi getirdiler. Ben ilk olarak benden önce bu takıma hizmet eden Cemal Kavraz ile Nurettin Yılmaz Hocalarıma da teşekkür ederek söze başlamak isterim. Bana iyi bir ekip bıraktılar. Lakin biz Play-Off maçlarına iyi başlayamamıştık. 4 maçta 3 galibiyet, 1 mağlubiyet alan Nurettin Yılmaz Hocamın Adana Demirspor’a gitmesi üzerine Başkanımız beni aradı “Hocam sen bizim evladımızsın, işin zor, yükün ağır ama sen bu yükün altından kalkacaksın, biz sana inanıyoruz, sen de gerekeni yap ” dedi. Gerekeni yaptık çok şükür…





Kötü giden takımda başarı nasıl geldi?
İlk olarak şunu ifade etmek isterim ki başarıda Yönetim ve Teknik heyete ne kadar başarılı ise en büyük pay oyuncu grubuna aittir. İyi seçilmiş, kaliteli, karakterli ve çalışmayı seven bir oyuncu grubuna sahiptim. Göreve başladığım hemen bir toplantı yaptık, oyuncuların hiç birisinin parayı düşünmemesi beni mutlu etmişti. Ben de onlara özel birkaç bilgi aktardım ve Kulübümüzü ve kendi yaşantından bazı örnekler verdim. Futbolcular ilk başta başarının geleceğini galiba inanmadılar ama ben onlara anlattıkça ve çalışmalara devam ettikçe işler yoluna girdi. Albayrak maçı ile başladık ve bu maç ile birlikte çıkışa geçtik.  Ben deneyimli bir Hocayım. Oyuncu psikolojisini ve insan psikolojisini çok iyi anlıyorum. Sonuç itibari ile alt yapılarda 20 yıl görev yapmış bir insanım. Ben buraya göreve geldiğimde takımda mutsuzluk, iletişim kopukluğu olduğunu görüyordum. Aynı camianın bir ferdi olduğum için de bazı oyuncularda bir takım nedenlerden dolayı mutsuzluk olduğunu biliyordum. Ben ateşten gömlek giydiğimin de farkındaydım. Toplantılarda oyunculara “hepiniz birer değersiniz” dedim, oyunculara samimi yaklaştım, dürüst davrandım, onlara hep doğruları söyledim ive yardımcı oldum. Artılarımızı ve eksilerimizi paylaştık, tartıştık ve sonuçta birbirimizi çok sevdik. İyi bir uyum yakaladık, güzel bir atmosfer oluştu. Özgüven oldu oyuncularımda. 9 maçta inanılmaz oynadılar. Berabere kaldığımızda çok üzüldüler ama ben hep kendilerine “iyi yoldasınız, siz bu işi başaracaksınız” dedim.

 

Başarının gelmesini neye bağlıyorsunuz?
Esenyurt İncirtepe maçını oynuyoruz. Ali Yavuz gibi önemli bir oyuncum var. Saha içinde lider, takım içerisinde iyi bir ağabey. Çok dürüst, çalışkan ve aldığının karşılığını fazlasıyla veren bir cesuryürek… Saha içi ve dışında hem Ali’ye, hem Oktay’a, hem de Yalçın’a sorumluluk verdim. Esenyurt İncirtepe maçının 80.dakikasında Ali’yi kenara aldım… Yanıma geldi “Hocam beni neden oyundan aldın? Ben yorulmadım…” diye konuştu. Bu çok önemli aslında. 2-1 kazandık maçı ve ben Ali’ye “34 yaşındaki bir oyuncunun çok üstünde oynadın. Sendeki bu inanç ve azim arkadaşlarında da var. Biz bu galibiyetle Bölgesel Amatör Lige çıktık” dedim. Ali oyundan çok zevk alan bir oyuncu. Benimle oyuncularım kimlik kazandılar, özgüven kazandılar. Ben onların Babası-ağabeyi gibi davrandım. ‘Yoruldum’ dediler, dinlendirdim. ‘Sıkıntılarımız’ var dediler; paylaştık, ‘çalışalım’ dediler “buyurun sahaya” dedim… Biz aslında geçen sene çok zor anlar yaşadık ancak kenetlendik ve inandık, başarı da bununla birlikte geldi.


Taraftarınız bu sezon yeterince destek vermedi, bu sizi nasıl etkiledi?
Aynı İstanbul Büyükşehir Belediyespor gibiyiz, bunu demek istiyorsun! Tafarftarımız var ancak tesisin buraya (Eyüp’e gelmesi) gibi birkaç etken taraftarımızın sayısında düşüş olmasına sebep oldu ancak bizim maçlarda dışarıdan da bizi desteklemeye gelenler oldu. Eroksporlu değil ancak bizim maçlardan keyif alan ve Sayın Başbakanımızın takımı olduğumuz için bize sempati duyanlar maçlarımıza geldiler. Bir sevgi var aslında… Bir de merak edenler oldu diye düşünüyorum. Şöyle düşünüyor olabilir insanlar “Klasman Grubuna kötü başlayan Erokspor toparlandı ve üst üste iyi sonuçlar almaya başladı. Gidelim şu takımı takip edelim…” İsim de vereceğim Alibeyköysporlu İlker Tütüncü var, inanılmaz birisi. Bizim maçlara geliyor ve bana taktik veriyor… Maçtayım bir bakıyorum arkamda birisi bağırıyor “Neşet Hoca ne yapıyorsun, Esad’ı öne çıkart, Yalçın’ı kenara al…” Döndüm baktım bu arkadaş, elimi kalbimin üstüne götürüp selam verdim, o da benin ne demek istediğimi anladı. Final maçında geldi tebrik etti mesela. Bu arkadaş gibi bizi sevenler var, ben bunları görüyorum ve kendilerine de buradan teşekkür ediyorum.

 

4 maç sonra çıkış yakaladınız. Bunun başka etkenleri olmalı!
Elbette, bunları da açıklayayım. Erokspor normal sezonda zorlu bir grupta geldik. İstanbul Sinopspor, Beşyüzevler ve Gazi mahallesi gibi takımların olduğu grupta çıktı takımımız. Aslında bir normal sezonda da çok yıprandık. Bu açıdan baktığınız başarımız daha önemli hale geliyor. Burada da bir noktaya değinmek istiyorum. Erokspor’da verilen sözler tutuldu. Bu istikrar ve güven ortamı takımın direncinin artmasına sebep oldu. Başkanımız Fikret Kurt’un emeği çok fazla. Başkanımız ve Yöneticileri çok özverili ve samimi bir insan. Hakikaten oyunculara verdiği sözleri hep tuttu. Ben de bunu hep oyunculara anlattım. Yöneticilerimizin çoğu defa oyunculara elleriyle hizmet ettiğini gözlerimde şahit oldum. İşler kötü giderken de Yöneticiler takımın he yanında oldu, destek verdiler. Futbolcular bunu gördüler ve karşılık verdiler. Para pulu konuşmadılar, bu işi gurur meselesi yaptılar ve başardık.

 

Erokspor çok para harcadı diye düşünenler var!
Şimdi dışarıdan tam bilmeden konuşanlar olabilir. Bunları normal karşılamak gerekir. İstanbul Süper Amatör bir takımda ortalama bir futbolcu ne kadar almışsa bizim çocuklarda da o kadar aldı. Daha azını da alan oldu. Çok para harcayan takımlar başarılı olacak bir kanun yok. Erokspor bu sezon harcaması gerektiği kadar para harcadı.

 

Erokspor için hedef nedir?
Erokspor bünyesinden bu memlekete bir Başbakan çıkartmış, Meclis Başkanı çıkartmış bir camia. Bana göre daha farklı bir ligde olmalı. Şu anda 3.Ligde mücadele ediyor olmamız gerekiyordu. Yöneticilerimiz bu işe gönül vermiş insanlar. Biz bu takımı Profesyonel Lige çıkartacağız. Erokspor Profesyonel ligleri çok rahat kaldıracak seviyede. Hatta çok geç kaldık diyebilirim. Tabii her şey zamanlar oluyor. Şimdi mükemmel bir tesisimiz var. bu tesis yeniden elden geçecek ve daha modern bir hale gelecek. Bu da futbolcuların bu tesiste kalması anlamına geliyor.

 

Başbakanımız geçtiğimiz gün Kulübe uğradı, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Onur verici bir durum. Çok mutlu olduk. Gururlandık. Biz Bölgesel Amatör Lige çıkınca güzel haber Sayın Başbakanımıza ulaştı ve tebrik ettiler. Sağolsunlar eli hep bizim üzerimizde. Bizi takip ediyorlar, maçlarımızın sonuçları kendilerine ulaşıyor. Bir maçta mağlup olduğumuzda üzülmüş. Kendileri sadece Eroksporlu değil, aynı zamanda Kasımpaşasporludur. Biz de bunun bilincindeyiz. Bu camiaya layık olmak için uğraşıyoruz. Yapacağımız iyi şeylerde güzel tepkiler aldığımız gibi menfi durumlarda da çok büyük sıkıntı yaşayabiliriz. Bu yüzden bazen canımız yansa da hep susmayı tercih ettik. Bizim yüzümüzden büyüklerimize laf gelsin istemiyoruz. Bu yüzden hem Başkanımız, hem Yöneticilerimiz hem de biz nerede olduğumuzu biliyoruz ve buna göre davranıyoruz. Burası Meclis takımı. Sevenler olduğu gibi muhalif gruplarda da var. Erokspor olduğumuz için Hakemlerden çok canımız yandı ancak biz çıktık Fair-Play çerçevesinde mücadele ettik. Ben geçen seneki başarıyı Sayın Başbakanımıza hediye ediyorum.

 

Erokspor’un başarısı Kasımpaşa’da mı yoksa Eyüp’te mi daha çok ses getirdi?
Erokspor yakın zamana kadar yalnızca Kulaksız semtine sıkışmış bir Kulüptü. Başbakanımızın takımı diye hep kenarda kalmış ve kaderine razı olmuş. Eyüp’e yapılan tesis Erokspor’un vizyonunu, hedefini ve amacını arttırdı. İlk taşındığımızda bize karşı tepkiler oluştu. Şimdi gün geçtikçe halk bizi bağrına basmaya başladı. Çocukları artık bizim sporcularımız oldu. Geliyorlar maçlarımızı izliyorlar. Geçen gün bir beyefendi geldi “gördüklerim ile bana anlatılanlar arasındaki dağlar kadar fark var” dedi. Bizler objektif, paylaşmayı seven bir camiayız. Kulaksız’da niyetimizi tam anlatamıyorduk. Şimdi halkın tam da içindeyiz. Ben burada ilk göreve başladığımda (Alt yapıda) Alibeyköy’ün, Silahtar’ın Pazariçi’nin, Sakarya Mahallesinin çocuklarını Kulübümüze kazandırdım. Bize güvenen, destek veren, çocuklarını güvenle teslim eden Eyüp halkına da buradan teşekkür etmek istiyorum. Erokspor artık İstanbul’un takımıdır. İmkanlarımız var, hedeflerimiz güzel, amacımız Türk sporuna iyi sporcuları kazandırmaktadır.

 





Haber-Foto : Ali Kemal Demir
kaynak : yerelfutbol.org

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.