Futbola Diyarbakırspor’da başlayan ve daha sonra Beşiktaş’a transfer olan ve ardından Gaziantepspor ve Gaziantep Büyükşehir Belediyespor’da oynadıktan sonra bu sezon eski bir Profesyonel kaleci olan İlker Kısacık’ın tavsiyesi üzerine Kazım Karabekir Mevlanaspor’a gelen ve diğer tüm futbolculardan farklı olarak günün 24 saatini tesislerde geçiren 1994 doğumlu kaleci Onur Kaya, Kazım Karabekir Mevlanaspor’un başarını ve genç bir kaleci olarak geleceği dair planlarını anlattı.

Başarıda en büyük Hocalarımın
İlk olarak şunu söylemem gerekir, Kerem Barut ve Hüseyin Aktaş Hocalar tüm futbolcular için büyük bir şans. Hocalarımız, bana göre her oyuncunun çalışmak isteyeceği bir Teknik Adam profiline sahipler. Çünkü her ikisi de saha dışında ve oyun esnasında diyaloglara açık bir insanlar. Kerem Hoca, insanların niyetlerini sezebiliyor, çalışan futbolcuyu çok seviyor ve genç oyunculara şans vermekten hiç kaçınmıyor. Ben çok özel bir Hoca ile çalıştığım için kendimi ve takım arkadaşlarımı şanslı görüyorum. Hüseyin Hocamdan ise sadece kaleciliği değil, hayat hakkında da çok şey öğreniyoruz. Hüseyin Hoca çok tecrübeli bir insan. Dikkat etmemiz gereken herşeyi tek tek anlatıyor bizlere.

Verilen şansı iyi kullandım
Bizim takımın en büyük avantajı iç huzurumuzun tam olması. Ayrıca takımda ciddi bir rekabet ortamı var ancak bu asla kötü yöne kaymıyor. Mesela benim durumum buna iyi bir örnektir. Sezon başından itibaren sürekli yedek bekledim. Ancak hiçbir zaman çalışmaktan geri durmadım, sürekli kendimi oynayacak şekilde hazır tuttum. Bir gün bana da bir şans geleceğini biliyordum. Bir maçta son 5 dakika oyuna girdim ancak o gün kötüydüm ve hatalı bir gol yedim, maçı kazandık ancak benim moralim çok bozulmuştu. Sonrasında Hocam yanıma geldi ve “kalecilerin kaderidir bu, üzülme ben senin çok iyi bir kaleci olduğuna inanıyorum” dedi. 2 maç sonra ise tamamen benim dışımda gelişen bir olay oldu ve birinci kaleci durumundaki Atilla ağabey Gültepe Özgençlik maçı öncesinde Kerem Hocaya gidiyor ve “Hocam, bugün Onur’a şans vermenizi istiyorum. Ben Onur’un gün geçtikçe daha iyi olduğunu gördüm ve sizden bunu rica ediyorum” diyor. Ben o şansı çok iyi kullandım ve diğer maçlarda kaleyi hep ben korudum ancak altını çizmek gerekir ki, en büyük şansım Atilla ağabeyin bana sürekli yardımcı olması. Şimdi de Mustafa Tumbar’da geldi. Kazım Karabekir Mevlana’nın kaleci tamamen emin ellerde diyebilirim. Bir de şu durum var, ben takımdaki tek gurbetçi futbolcuyum, tesislerde benden başka kalan futbolcu yok. Bu durumu da avantaja dönüştürdüm, sürekli çalışıyorum. Genç takımda da kaptanlık yapıyorum. Orada da Hüseyin Aktaş Hocam var, Hüseyin Hocanın eski bir Profesyonel kaleci olması yine benim ciddi bir şansımdır.

Play-Off Grubunda da sürpriz yaparız
Takımımıza yeni takviyeler yapıldı. Ayrıca giden hiçbir futbolcumuz da yok. Herkes bizi Play-Off Grubunun en zayıf halkası görüyor ancak bu bile bizim için avantaj. Biz iyi bir takımız ve her geçen gün daha da iyi oluyoruz. Şöyle izah edeyim, bizde bu sezon görev yapan oyuncularının %80’i geçtiğimiz sezonu tam verimli geçirmemiş oyuncular. Ancak bizde tüm futbolcular futbol anlamında tavan yaptılar. Ben açıkçası Play-Off Grubunda da sürpriz yaparız diye düşünüyorum. Çünkü biz bunun için çalışıyoruz. Amacımız Kazım Karabekir Mevlanaspor’u en iyi seviyeye taşımak.

Hedefim profesyonel olarak görev yapmak
Ben futbol için ailemden uzaklarda tek başına yaşıyorum. Bunun sadece bir nedeni var, Profesyonel futbolcu olup geçimimi kazanmak. Kendime koyduğum bu hedefe mutlaka ulaşacağım. Birden bire büyük adımlar atıp geri dönmek de istemiyorum. Bunun içinde kendimi her zaman geliştirmek zorunda olduğumun farkındayım. Hem şimdi her maçı izleyenler var, amatör futbol 3’ncü Liglerden daha fazla takip ediliyor. Bu da benim gibi genç futbolcuların ciddi bir şansıdır.

Teşekkürler…
Kazım Karabekir Mevlanaspor benim ailem. Bana sahip çıktılar. Öncelikle Başkanım Mustafa Türlü’ye ve Yönetici ağabeylerim ile tüm futbolcu arkadaşlarıma bana ailemi aratmadıkları için teşekkür ediyorum.

yerelfutbol.com
RÖPORTAJ: ALİ KEMAL DEMİR