Dünya Kupası ve Türkiye

Bundan tam 12 yıl önce Japonya ve Güney Kore'nin ortaklaşa düzenlediği dünya Kupası'nı hatırlamayanınız yoktur sanırım? Türk milli takımının Dünya üçüncüsü olduğu ve göğsümüzü kabarttığı o turnuvanın üzerinden 12 yıl geçti. Türkiye, 2014 Dünya Kupası vize

Milli takım olarak büyük organizasyonlara katılamama alışkanlığımız devam ediyor ve biz bunun bedelini hem ülke sıralamasında gerileyerek, hem de turnuvalara katılamayıp o büyük heyecandan mahrum olarak ödüyoruz. Ne güzel olmaz mıydı bu Dünya Kupası'nda Türkiye'nin adı geçseydi? En azından 3 grup maçını oynayabilseydik.

Peki neden katılamıyoruz büyük organizasyonlara? Neden istikrarlı bir şekilde, çeyrek final falan oynamamıza da gerek yok; sadece grup maçlarında bile bulunamıyoruz? Bunun birçok nedeni var ancak temelinde yatan ana sebep; altyapı ve yönetim diye düşünüyorum.

Türk futbolu özellikle son 20 yıldır kendi evlatlarını yetiştirip yüksek mertebelere getirmekte zorlanıyor. Son yıllarda Avrupa'da başarı ile oynayan kaç lejyoner oyuncumuz var? Tugay Kerimoğlu, Nihat Kahveci, Arda Turan... Bir elin parmaklarını geçmez. Almanya doğumlu gençler bizim milli takımı seçsin diye neler yapıyoruz! Hamit ve Halil Altıntop kardeşler, Nuri Şahin, Ömer Toprak vb. seçen oyuncular. Peki neden seçilmek için çabalıyoruz? Belçika, Hollanda, Almanya vb. ülkelerde doğan Türk gençleri enden biz baskı yapmadan bizi seçmesin?

Yabancı sınırlaması ile ilgili daha evvel bir yazı yazmıştım. Bu yazımda yabancı sınırlamasının Türk futbolu önünde ki en büyük engel olduğundan söz etmiştim. Hala da aynı şeyi savunuyorum. Lütfen bakın; İtalya, İngiltere, İspanya, Fransa milli takımları bütün büyük turnuvalarda yer alıyor ve yabancı sınırlaması yok! Belçika, Hollanda ve Portekiz gibi ülkeler neden bu kadar başarılı? Çünkü yabancı sınırlaması vb. engellerden arınmış, yerli oyuncularla yabancı oyuncular arasında rekabeti sağlayacak ve bu rekabetten kaynaklı gelişimin önünü açacak altyapıyı oluşturmuş olduklarından.

Türk futbolundan artık devrim gibi kararların alınması gerekiyor. Her kulüp için kadrosunda en az 5 altyapıdan oyuncu bulundurma, bu oyunculardan her maçta en az 2 tanesini oyuna sokma, yabancı sınırlamasını belli kriterler eşliğinde kaldırma (oynatılan yabancı oyuncuların milli takımlarından en az 10 maç oynamış olması vb.) yedek bekleyen oynayamayan oyuncular için reserv (yedek) lig oluşturma, Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde futbol okulları açıp bu ülkelerde yaşayan Türk gençlerini futbolumuza kazandırma gibi eylemlerle Türk futbolunun önünü açmak gerekiyor.

Bu Dünya Kupası katılamadığımız son turnuva olur inşaallah. Zira aldığımız son sonuçlardan sonra Avrupa ve Dünya Kupası elemelerinde artık 3. torba takımı olduk. Daha güçlü rakiplerle oynayarak turnuvalara katılma hakkı elde etmeye çalışacağız. Yani 1990'lı yıllara geri döndük. Korkarım futbolumuzda önemli kararları almaz isek; İngiltere'den 8 yediğimiz yıllara doğru gideceğiz.

Önümüzde ki günlerde 2014 Dünya Kupası'nın analizini yapacağım bir yazı paylaşacağım.

Sevgiyle kalın...

Olcay Şeker