Ferhan Şensoy, Ortaoyuncular isimli podcast serisinde, kendisine sorulan soruları yanıtlamayı sürdürüyor. Şensoy, son olarak yazarlık serüvenine ve edebiyata bakış açısına yönelik gelen soruları yanıtladı.

“Kütüphanenizdeki kitapların listesini dijital ortamda yayınlamayı düşünüyor musunuz?” sorusunu yanıtlayan Şensoy, “Kütüphanemizde kaç kitap var bunu bilmiyorum. Beyoğlu’ndaki evimiz doldu taştı. Girişe raf yetiştiremiyoruz. Eskiden kütüphane düzenine daha çok önem verirdim. Fransız edebiyatı, klasik Türk edebiyatı, modern Türk edebiyatı… Hepsinin ayrı bölümleri vardı. Evden eve taşındıkça bu düzen bozuldu” cevabını verdi.

‘ASIL GÖREV İYİ OKUR YETİŞTİRMEKTİR’

“Gençliğimde günümün önemli bir bölümünü okuyarak geçirdim. Son günlerde buna çok vakit bulamıyorum” diyen Şensoy, yazar olmak isteyenlere tavsiye verirken, yayınevlerine de eleştiri getirdi:

“Bilgisayarı olan herkes yazıyor. Yazarlık öyle bir şey değil. Kendine özgün bir dilin olacak, üslubun olacak. Ne yazık ki yayınevleri edebiyattan ziyade ticaretle ilgileniyorlar. Çok satacak kitap peşindeler. Hemen hepsinin diline pelesenk olmuş bir laf var; ‘İnsanlar basit şeyler okumak istiyorlar, edebiyat satmıyor.’ İşin ticari kısmı beni ilgilendirmez. Bence yayınevinin asal görevi, iyi okur yetiştirmek olmalı. Bizim yayınevimiz var ve görüyoruz ki edebiyat satıyor.”

‘EN ÇOK BORIS VIAN’DAN ETKİLENDİM’

Okuma alışkanlığını çok erken yaşta kazandığını söyleyen Şensoy, gençliğinde en çok etkilendiği yazarın da Boris Vian olduğunu açıkladı.