Mehmet Tekin: 'Şişli Belediyesi'ndeki oyunları bozacağım!'

Mehmet Tekin: 'Şişli Belediyesi'ndeki oyunları bozacağım!'

Şişli Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Tekin, köşe yazısında Şişli'de ve Şişli Belediyesi'nde oynanan oyunları bozacağını yazdı.

Şişli Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Tekin, Şişli'de ve Şişli Belediyesi'nde oynanan tüm oyunları ve sergilenen tüm tiyatroları bozacağını söylediği köşe yazısıyla, önümüzdeki günlerde, Şişli'yi ve Şişli Belediyesi'ni hareketli günlerin beklediği anlaşılıyor.  

İŞTE, MEHMET TEKİN'İN KÖŞE YAZISI 

Ben, Şişli’de ve Şişli Belediyesi’nde oynanan tüm oyunları bozacağım. Buda, Haziran Ayı sonunda yaşanacak tiyatrodan sonra olacak!

Şişli Belediyesi’nde Haziran Ayı’nın çok hareketli biteceğini, daha 10 gün önceden tarihe bir not düşerek ilan ediyorum.

Bu hareketlilik, Şişli tarihinde kurulmuş, en kritik ve en karmaşık tiyatro olarak sahneye konulacak. Ama atladıkları bir şey var ki, hayatı boyunca bu tarz oyunları bozmuş biri olarak beni unutmaları. Ben bu tiyatroyu kuranı, oyuncularını ve oyun alanlarının tamamının hesaplarını bozacak bilgi ve belgeye de sahibim.

Buradan tüm kamuoyu huzurunda sesleniyorum.

Şişli’nin zarar görmemesi, Şişli Belediyesi’nin sıkıntıya düşmemesi, CHP’nin ülke genelinde bir sansasyon yaşamaması için, ben bu oyunu deşifre etmeden, kendi kendilerini de bitirmeden bu tiyatrodan vazgeçmeleri için son bir uyarıda bulunuyorum.

Yoksa, ben size rağmen bu oyunu bozarsam, bu işlerin altından ne siz, ne de sizi sevk ve idare edenler kalkamayacak!

Ben bu yazıyı yazarak, bu tiyatroyu bilenleri uyarmakla kalmayıp, bugün kendilerini akıllı zannedip yarınlarda habersiz gibi davranacak ne olup bittiğini bilmediklerini ifade edecek bahanelerin de önüne geçiyorum.  

Velhasıl; gazetedeki köşemde yazdığım bu yazı ve yazacağım resmi yazı ile hiçbir yere kımıldamayacaksınız. Gelin bu tiyatro ve oyundan vazgeçin. Sonra çoluğum çocuğum var, beni de yaktın, benim hiçbir suçum yoktu, hani biz dosttuk falan demeyin.

Bunların kim olduğunu ve neler planladıklarını ilan etmeme ve edememe sebebime gelince; benim dost gördüklerimin zarar görmemesi, Türkiye gündemine düşecek bir sansasyonu yaratmamak, CHP’nin ve Şişli’nin acı bir bedel ödememesi, apart ta bekleyen fırsatçıların bundan faydalanmaması ve kimsenin zarar görmemesi adınadır.

Ben, bunların baş başa kalınca, beni masaya yatırıp nasıl bağlayacaklarını, bağlayamazlar ise de nasıl boşluğa düşüreceklerini, nasıl önlem alacaklarını konuştuklarını duyuyor ve biliyorum.

Bunlar benim; hak, hukuk ve adalet için yanlışları engellemek ve dostluk adına yaptığım samimi belge ve bilgileri geçmişte Şişli’nin kanını emmiş müteahhitlere paylaşabilecek kadar aciz insanlar.

Ama, bunların unuttukları da bir şey var! Siz birbirinizi dahi satarken, beni boşluğa düşürmeniz mümküm değil. Ayrıca sizin ağa babalarınız beni boşluğa düşüremedi, satın alamadı, siz mi boşluğa düşürüp satın alacaksınız?

Ama, benim okuyucularım şunu unutmasın, beni tanıyanlar da iyi bilir ki, şartlar ne olursa olsun, ben oyunlarını bozacağım. Sarıgül gibi biri dahi oyunları bozmama engel olamadı. Bunlar hiç olamayacak, bundan emin olun.

Siz, kanunun arkasından dolanarak beni köşeye sıkıştırmaya çalışıp haber yapmamı engelleyeceğinizi, beni boşluğa düşürerek itibarsızlaştıracağının hesabını yaparken, geçmişte sizin düşündüklerinizi ve hesapları yapanların başlarına ne geldiğini unutuyorsunuz. Onlarda sahip oldukları güce güvenerek Dünya’yı kendilerinin yarattıklarına inanmışlardı.

Bende kanuni hak ve sorumluluklarımı, tüm güç odaklarına rağmen iyi bilen biriyim. Şişli’de yaşayan, vergisini ödeyen bir Şişlili olarak, ‘Komşuluk Hakkı’ ile ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bana vermiş olduğu ‘Vatandaşlık Hakkı’ ile, bugün burada kanunen yazamadıklarımın tamamını ve daha fazlasını, Haziran Ayı bitmeden yazacağım resmi yazıyla, gerekli ihbar başvurularımı yaparak, sizin engellediğiniz tüm kanuni haklarımı kazanmış olacağım. Bu sadece biraz zaman alacak o kadar.

Bu kendini akılı zanneden zavallıların, benim yapacağım hamle karşısındaki bir sonraki hamlelerini dahi biliyorum. Eğer bu tiyatrodan vazgeçmezler ise, sonrasında ne yaparlarsa yapsınlar, Haziran’dan sonraki finalde, kanuni olarak ta tek tek deşifre etme imkân ve hakkına kavuşacağım.

Şartlar ne olursa olsun, benim Şişli’nin sigortası olmaya devam edeceğimden kimsenin şüphesi ve kuşkusu olmasın. Bunu da hep beraber yaşayıp göreceğiz.

Her istediğini, yanlışta olsa yapabileceğini zanneden, her istemediğini de, doğru ve haklı da olsa, yapmayacağını düşünen zavallılar, yanılıyorsunuz. Ben, geçmişte bu düşünceye sahip olanlara yanıldıklarını ispatladığım gibi, şimdi de ispatlayacağımdan kimsenin şüphesi olmasın.

Evet, buradan itiraf ediyorum, önceki dönemlerde yaptığım gazeteciliği bu dönemde, dost bildiklerim var diye yapmadım. Daha doğrusu yapamadım. O da benim zafiyetim. Ama beni de anlayın, hataysa hata, eksiklikse eksiklik, siz ne derseniz deyin, peşinen kabulümdür. Ben çeyrek asırdır düşmediğim bir zafiyet içerisindeyim. Kalbim ile beynin arasında, ben dahi bir çelişki yaşamaktayım.

Ama, buda benim karakterim yapacakta bir şey yok. Ben, dostları için ölüme gidecek kadar dostluğa önem ve değer veren bir karakter ve inanca sahibim.

Ama, dostluğumu ve beni kullanarak, hakkını ve haddini aşarak, Şişli’ye ve topluma zarar veren, değil dostum, babam dahi olsa tanımam ve affetmem. Artık, işler öyle bir hale geldi ki, Şişli’de yaşanan tüm olumsuzlukların sorumluluğu bana yüklenir oldu.

Ayrıca, Şişli’nin kimyası değiştirilmeye başladı. İyiler kötü, kötüler ise iyi görülür oldu. Hak eden haksız, haksız olan da haklı duruma gelir oldu. At izi it izine karışmaya başladı. Kimin ne olduğu bilinmez oldu. Kim kime gaz veriyor belirsizleşti. Birileri için birilerine gaz verenler, gaz verdikleriyle yüz yüze gelince el etek öper oldu.

Gruplaşmalar, ayrışmalar, o gruptan o gruba geçişler yaşanır oldu. Hiçbir başarı ve hayat hikayesi olmayanlar, Şişli’yi yönetmeye talip olur oldu. Hayatında iki koyun güdemeyen, Şişli’yi gütmeye talip olur, hayatlarında hiçbir itibar kazanamamışlar, dedikodu ile itibar kazanır hale gelinir oldu.

Bende gördüklerim ve yaşadıklarından sonra, başta kendim olmak üzere, beni tanıyan, bana inanan onca dost ve okuyucularımın, istek, dilek ve şikayetlerine göz yumamaz hale geldim. Dostluk anlayışımdan dolayı gazeteciliğimi yapamaz hale gelmeye başladım.

Bu da benim itirafım veya günah çıkarmam olsun. Benim bu yazım ve itirafımdan sonra, kendini yokken var göstermek isteyen, klavye kahramanı olacak olan, kendisi için, ailesi için, Şişli için hiçbir bedel ödemeyenlerin, benim yazdıklarım karşısında lafta klavye kabadayılığı yapmalarına da artık izin vermeyeceğim de bilinsin.

Bu saatten sonra, gizli kapılar ardında tiyatro yapanları paçavraya çevireceğimi, Şişli’nin de asla eskisi olmayacağını cümle alem bilsin.

Her şey, dostluk için, her şey Şişli için!  

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.