Herkes haksız, bir tek Muammer Keskin haklı!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun İstanbul’un dört bir yanında uygulama başlattığı, CHP’nin asgari ücretinin en az 3 bin 100 lira olması gerektiğini belirten teklifini anlatan tanıtım stantları kuruldu.

CHP’nin bu tanıtım projesine, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu İstanbul’un dört bir yanında stantlar kurdurarak sahip çıkmakla birlikte ciddi de bir akım yaratarak katkıda bulundu.

Bazı CHP’li belediye başkanları, partisinin asgari ücretin artırılması teklifine kendi belediyelerinde çalışanlarının taban maaşları artırma kararı alarak katkıda bulundu. Bazı belediye başkanları da bu tanıtım stantlarını ziyaret ederek destek oldular.

CHP’den Şişli Belediye Başkanı olan Muammer Keskin ise, CHP’nin bu asgari ücretin yükseltilmesi ile ilgili teklifinin anlatıldığı stantları ziyaret dahi etmedi. Daha doğrusu edemedi!

CHP, çalışan işçi ve memurun aldıkları maaşların azlığını eleştirip, yükseltilmesi için de teklif sunuyor.

CHP’li bir belediye başkanı olan Muammer Keskin ise, Şişli Belediyesi’nde çalışanların aldıkları maaşların fazla olduğunu söylüyor. Keskin, maaşların yükseltilmesi için destek olmak bir yana, çalışanların maaşlarının düşürülmesi için yeni yeni çalışma metotları geliştiriyor.

Şişli Belediyesi çalışanları da, Muammer Keskin’in aldığı bu kararla, aldıkları maaşların düşmesine neden olacak bu yeni çalışma sistemini protesto etmek için Şişli Belediyesi önünde toplanarak tepkilerini dile getirmişlerdi.

Şişli Belediyesi çalışanları, Muammer Keskin’in bu karardan vazgeçmesini talep etmişlerdi. İşçilerin bu protestosundan sonra Muammer Keskin’in yaptığı ise, Şişli Belediyesi çalışanlarını ertesi sabah kapıda karşılamak olmuştu.

Bir belediye başkanı olarak, personelin aldığı maaş ve farkların düşürülmesi için yeni yeni yöntemler geliştireceksiniz, çalışanlar protesto edince de, ertesi gün kapıda karşılayarak kendinden başka kimsenin inanmadığı, alay edici bir tavırla ve algı yönetimiyle personeli etkilemeye çalışacaksınız. 

Sayın Başkan, kendinden başka kimseyi kandıramadığının farkında bile değil. Şişli Belediyesi’ndeki çalışanlar da, CHP yönetimindekiler dahi, kimse Muammer Keskin’in bu yapmaya çalıştığı ve ballandıra ballandıra birilerine anlattığı gibi algı yönetimini kendinden başka kimse yemedi. Tam tersi alay konusu oldu.

Muammer Keskin, daha yeni olduğu ilk günlerinde olmasından kaynaklanan kendine göre yaptığı algı yönetimini zannetti ki, sürekli kabul görecek. Ama, işin aslının öyle olmadığını idrak edemedi. Zannetti ki, sürekli insanları kandırabilecek!

Neydi Sayın Keskin’in algı yönetimi:

Kendisine karşı yapılan tüm eleştiriler karşısında sürekli yaptığı şey; benden beklentisi vardı, yapmayınca da bana muhalefet ediyor veya beni şikâyet ediyorlar savunmasıydı. Başkanın kendisi mutlaka ama mutlaka haklı, karşısındakiler ise hep haksızdır.

Meclis üyesi eleştirir; benden başkan yardımcılığı istedi, vermeyince muhalefet yapıyor der.

Partililer eleştirir ve genel merkeze şikâyet eder; iş istedi vermeyince şikâyet ediyor ve muhalefet yapıyor der.

Muhalefet partili meclis üyeleri eleştirir; benden ihale istedi, vermeyince muhalefet ediyor der.

Belediye yöneticileri genel merkeze şikâyet eder; benden makam istedi, vermeyince şikâyet ediyorlar der.

İşçiler protesto yapar; onlar da ya Sarıgül’ün yada İnönü’nün adamları olduğu için beni protesto yapıyorlar der.

Milletvekili genel merkeze şikâyet eder; milletvekilleriyle ilgili de, vekilin durumuna göre bir istek söyleyerek, yapmadığım için şikâyet ediyorlar der.

Velhasıl; tüm eleştiren, muhalefet eden, şikâyet eden kim varsa hepsi haksız, bir tek Muammer Keskin haklı!

Düne kadar; insanlar, partililer, parti yönetimi ve belediye çalışanları gözlemlemek için bir yere kadar dinlediler ve beklediler. Ama, şikayetler sürekli gelmeye devam edince ve yaşanan onca olaylar gün yüzüne çıkınca anlaşıldı ki, sorun Muammer Keskin’de. Artık, geçmesi gereken süre geçti, bu süreçte de görülmesi gerekenler görüldü. Yaşanması gerekenler de yaşandı.

Velhasıl, şapka düştü kel ortaya çıktı!

CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Şişli Belediyesi’ni almak kolay, ben sizden Kağıthane Belediyesi’ni istiyorum’ dedi.

Sayın Muammer Keskin buna rağmen gidiyor, Kağıthane Belediyesi ile müşterek proje geliştireceğini ilan ediyor. Bu da yetmiyor, Kağıthane’ye kadar gidiyor belediye başkanı ile proje geliştiriyor. Ama, Kağıthane’nin CHP ilçe başkanlığının kapısını dahi çalmıyor.

Gerçi, başkan bu duruma dahi kendine göre bir açıklama getirdi. Bizim, Kağıthane Belediyesi ile ortak bir sosyal tesisimiz var. Onunla ilgili ortak projeleri konuştuk diyebildi.

Belediyenin onca müdürleri var, başkan yardımcıları var, onlar değil de niye siz?

Hadi, Kağıthane Belediyesi’ne gittin, CHP Kağıthane İlçe Başkanlığı’na niye gitmedin?

CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Kağıthane İlçe Başkanlığı ile birlikte 2 ilçe başkanlığının desteklenmesi görevini Sayın Muammer Keskin’e vermişken yaşanan durum bu!

Artık, kimse yemiyor!

Sayın Keskin’e sorsan:  Ya sorduğuna pişman eder seni, ya da sadece başkanın bildiği ama başka kimsenin bilmediği mutlaka bir denge söz konusu oluverir.

Yalancının mumu yatsıya kadar yanar derler! Artık 2 yıl geçti. Ayrıca, Tarih de tekerrürden ibarettir! Demedi demeyin!

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.