Kurtuluş Balekoğlu, "Bir başkadır" dizisini kaleme aldı!

Kurtuluş Balekoğlu, "Bir başkadır" dizisini kaleme aldı!

Kurtuluş Balekoğlu, "Bir başkadır" dizisini kaleme aldı.

Bir dizi geldi. Sanki sinir ucumuza dokunulmuş gibi hepimizi bir anda yerimizden zıplattı. Yumuşak karnımıza dokundu. Hepimizin hikayesinde tanıdık gelen bir yerlere değindi. Her kesimden insan kendisiyle ilgili bir karşılık buldu “Bir Başkadır” dizisinde.

Bugüne kadar bolca ilişki entrikalarının olduğu diziler izledik. Hatta Amerikan sineması ve geleneği baz alınarak yapılan İstanbul, Fetih, Osmanlı temalı diziler bile izledik.

Ama, bizi bizimle anlatan, bizim gerçeğimizi yansıtan böyle bir dizi daha önce görmemiştik. Belki de toplum olarak bundan bu kadar afalladık.

İyilerin mutlak iyi kötülerin mutlak kötü olduğu melodramatik karakterlere alışmıştık. Her iyinin içinde kötülüğün olabildiği yada her kötünün içinde neden öyle olduğunun sebebini anladığımız karakterleri tanımak iyi geldi hepimize.

kurtulus-balekoglu-bir-baskadir-dizisi1.jpg

Muhafazakar kesimi, özellikle hocaları hep cahil ve kötü olarak bilirdik dizilerde. Onu seven onu kucaklayan bir anlayışa ilk kez şahit olduk. Her ne kadar ölüm karşısında bocalayıp hocalığı bıraksa da en azından sahtekar sapık bir hoca izlemedik bu kez ekranlarda.

Bu dizinin en yenilikçi yanı ise seküler kesimden bir karakterin, muhafazakar kesime karşı olan nefretini itiraf etmesiydi. Bunu bir hata olarak görmesi ve kendi nefsiyle kendi yöntemleriyle savaş vermesiydi.

Dizinin en önemli karakteriydi psikiyatrist bu açıdan bakılınca. İşte onun yapmış olduğu bu itirafı toplumun hangi kesimden olursak olalım hepimiz yapmalıyız. Birbirimize önyargılarla ve öğretilmiş bilgilerle değil, karşımızdakini anlamaya çalışarak bakmalıyız.

Dizide Meryem uzun süre terapiye gelmeyince Psikiyatrist Peri onu görmek istiyor ve geldiğinde sevinerek gözyaşı döküyordu. Onun bu gözyaşları hepimize ibret olmalı. O gözyaşlarını hepimiz dökmeliyiz. Kalbimizden nefretimizi söküp atıp sevgiye ulaşmalıyız. Nefretin yerine sevgiyi koymalıyız.

Bu kolay bir iş değil elbette. Ama imkansız da değil...

Seküler ve muhafazakar kesimin bir arada yaşadığı ve tartışmaların hiç bitmediği bir toplumda yaşıyoruz. Karşıtlıkların, kutuplaşmaların son yıllarda daha keskin ve daha da sert bir şekilde pompalanması sebebiyle dizinin birbirimizi anlamaya çalışmamızı işaret etmesi onu çok anlamlı kılıyor.

kurtulus-balekoglu-bir-baskadir-dizisi2.jpg

Muhafazakar ve seküler kesim arasındaki yaşanan bu nefret ortamı aslında toplum olarak hiçbirimizin istediği bir şey değil. Daha çok sosyal medyanın yarattığı siyasi gerilimler nefreti pompalıyor ve bu da her kesimi mutsuz eden bir durum oluşturuyor.

Tabi ki farklılıklarımız olacak. Türkiye rengarenk bir mozaik. Ve toplumsal tüm unsurlar aslında birbirine muhtaç ve birbirine bağlı. Eğer biz aramızda sevgiyi yüceltmezsek memleket duygusunu yaşamamız ne yazık ki mümkün olmayacak.

Belki de bundan sonra “Bir Başkadır” sayesinde bizden hikayeleri
izleyebileceğimiz diziler, projeler ekranlarımızda daha fazla yer alır kim bilir?

İnsanları birbirine sevdirme gayesiyle yapılmış güzel filmler, diziler izleriz belki.

Hatta belki şairleri yeniden “Biz kimseye kin tutmayız. Ağyar bile dosttur bize” şiirleri yazarlar kim bilir?

Belki de dil, din, ırk, renk, siyasi düşünce, inanç, mezhep ayrımcılığı olmaksızın barış içinde yaşarız bu güzelim topraklarda...

Böyle bir memleket hayal ediyoruz. Olmaz mı?

Kültür Sanat Yazarı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
20 Yorum